Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Borrell, İspanya'nın Valladolid Üniversitesinden aldığı "fahri doktora" unvanı töreninde yaptığı konuşmada İsrail'i eleştirdi.
"İsrail, Filistin devletinden kaçınarak ve onu zayıflatmaya çalışarak Hamas'ı kurup finanse etmiş oldu." diyen Borrell, "İsrail reddetmekte ısrar etse de, uluslararası toplum tarafından yapılacak baskılarla iki devletli çözümün barış getireceğine inanıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Orta Doğu'yu şu anda "İkinci Dünya Savaşı öncesindeki siyasi durum"a benzeten Borrell, "Dünya büyük bir jeostratejik risk yaşıyor." dedi.
İsrail ve Filistin'in kendi başlarına anlaşmaya varamayacak kadar birbirlerine karşı olduklarını kaydeden Borrell, Arap dünyasını, Avrupa'yı, ABD'yi ve tüm Birleşmiş Milletleri iki devletli çözümü teşvik etmeye çağırdı.
İsrail'i Hamas'ı finanse etmekle suçlayan sözlerini yineleyen Borrell, "Evet, Hamas, El Fetih liderliğindeki Filistin yönetimini zayıflatmak amacıyla yıllarca İsrail hükümeti tarafından finanse edildi." dedi.
"HÜKÜMETLER GEÇİCİDİR"
İsrail'deki mevcut hükümetin "iki devletli çözüm için açık bir engel oluşturduğunu" söyleyen Borrell, "Ama hükümetler geçicidir." diye ekledi.
Gazze Şeridi'nde istikrar için "acil insani ara", "İsrailli rehinelerin serbest bırakılmaları" ve sonrasında "İsrail'in Gazze'den çekilmesi" çağrısında bulunan Borrell, İsrail'in sadece askeri önlemlerle kalıcı çözüm bulamayacağını anlayacağını ve uluslararası toplumun baskısıyla iki devletli çözümden yana olmak zorunda kalacağını kaydetti.
İsrail Başbakanı Netanyahu, hafta içinde yaptığı açıklamalarda, Filistin devletinin tanınmasına ve iki devletli çözüme karşı olduklarını söylemişti.
KIZILDENİZ'DEKİ GELİŞMELER
Diğer yandan Kızıldeniz'de yaşanan gelişmelere de değinen Borrell, "Öncelik, çatışmaların yayılmasını önlemek olmalıdır. Bunun için de deniz ulaşımının güvenliğini sağlamak gerek. Çok tehlikeli olabilecek ve her an bir kıvılcımın çıkabileceği bir durumun eşiğindeyiz." yorumunu yaptı.
Borrell, AB'nin gemilerini aktif savaş görevlerine değil, yalnızca seyir koruma görevlerine göndereceğini ifade etti.