İYİ Parti Lideri Meral Akşener AYM'nin Can Atalay hakkında ikinci kez hak ihlali kararı vermesinin ardından " Alınan bu yeni karar, devletin kurumları arasındaki çatışmayı sonlandırmak için bir fırsattır. İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi bu konudaki karar merciinin kendisi olduğunu dikkate alarak bir an önce gereğini yapmalı ve bu kriz derhâl çözülmelidir. Hukuk devleti uygulamalarını daha fazla yıpratmayın!" açıklamasını yaptı. 

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Anayasa Mahkemesi’nin Gezi davasında 18 yıl hapse mahkûm edilerek tutuklanan TİP Milletvekili Can Atalay için ikinci kez hak ihlali kararı vermesine ilişkin sosyal medya hesabından bir açıklama yaptı.

Anayasa'ya göre, AYM'nin bu kararına uyulması ve tutuklu bulunan Atalay'ın tahliye edilmesi gerekiyor.

Akşener, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin de AYM'nin ikinci kez verdiği hak ihlali kararını uygulaması gerektiğini belirtti.

Akşener paylaşımında şu ifadelere yer verdi:

"Anayasa’nın uygulanmasından sorumlu kurumlarımız yine bir tarihi sınavla karşı karşıya... Anayasa Mahkemesi, Can Atalay davası ile ilgili bir kez daha hak ihlali kararı vererek; 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesine de bu kararın gereğini yapmaya hükmetti.

Alınan bu yeni karar, devletin kurumları arasındaki çatışmayı sonlandırmak için bir fırsattır.

İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi bu konudaki karar merciinin kendisi olduğunu dikkate alarak bir an önce gereğini yapmalı ve bu kriz derhâl çözülmelidir.

Gelin, Türk Milleti’nin vicdanının, hakkının ve hukukunun yanında durun! Ülkemizde zaten sorunlu olan hukukun üstünlüğü ve hukuk devleti uygulamalarını daha fazla yıpratmayın! Anayasa’da ve mevzuatta dahi kaynağı bulunmayan bir uygulamayla, devlet organları arasında çatışmaya yol açacak olan bu krizi daha fazla derinleştirmeyin!

Milletimizi de suni gündemlerle ve krizlerle daha fazla meşgul etmeyin!"


Ne olmuştu?
AYM, Gezi davasında 18 yıl hapis cezasına mahkum edilen tutuklu Hatay Milletvekili Can Atalay'ın bireysel başvurusunu 25 Ekim 2023'te değerlendirmişti.

AYM, Atalay'ın "seçilme ve siyasi faaliyette bulunma" ve "kişi hürriyeti ve güvenliği" hakkının ihlal edildiğine hükmetti. 50 bin lira manevi tazminat ödenmesine hükmeden AYM, ihlalin ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasına, yargılamada durma kararı verilmesine ve hükmün infazının durdurularak Atalay’ın tahliye edilmesine karar verdi.

AYM, ihlal kararını 25 Ekim’de İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesine gönderdi. Tahliye kararı vermeyen İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi 27 Ekim’de dosyayı Yargıtay 3. Ceza Dairesine gönderdi.

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, 1 Kasım’da mahkemeye bir yazı göndererek kendilerine gönderilen yazının bir "müzekkere" olduğunu söyleyip dosyanın gönderilmesiyle ilgili bir karar verilmesini istedi.

Bunun üzerine İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi dosyanın Yargıtay'a gönderilmesi kararı aldı, 2 Kasım'da mahkeme dosyasıyla ilgili 28 adet kelepçeli çuvalı Yargıtay’a yolladı.

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, 8 Kasım'da AYM'nin kararına "uymama" ve Can Atalay'ın serbest bırakılması yönünde oy kullanan AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunulması yönünde karar aldı.