Almanya Maliye Bakanı Christian Lindner, Euro Bölgesi'nin en büyük ekonomisine sahip Almanya'nın "Avrupa'nın hasta adamı" olmadığını, sadece "yorgun bir adam" olduğunu söyledi.

İsviçre'nin Davos kasabasındaki Dünya Ekonomik Forumu'ndaki (WEF) bir panelde konuşan Lindner, "Bazılarınızın Almanya'nın muhtemelen hasta bir adam olduğunu düşündüğünüzü biliyorum" dedi.

Hür Demokrat Partili (FDP) Bakan "Almanya hasta adam değil... Almanya uykusuz bir gece sonrasındaki yorgun bir adam. Düşük büyüme beklentileri kısmen bir uyandırma alarmıydı. Ve şu an iyi bir kahve içiyoruz. Bu da yapısal reformlar anlamına geliyor. Ardından da ekonomik açıdan başarılı olmaya devam edeceğiz" diye ekledi.

Hafta başında yayımlanan resmi veriler, Alman ekonomisinin 2023 yılında yüzde 0,3 küçüldüğünü ortaya koydu. Almanya'nın bu ekonomik performansı, Avrupa Komisyonu'nun Euro Bölgesi için öngördüğü ortalama yüzde 0,6'lık büyüme oranının bir hayli altında kaldı. Alman ekonomisi Euro Bölgesi'ndeki Fransa, İspanya ve İtalya gibi ülkelerin yanı sıra ABD ve İngiltere'nin de gerisinde kaldı.

Alman ekonomisinin bu durumu, Almanya için 1990'lı yılların sonunda kullanılan "Avrupa'nın hasta adamı" tabirinin bir kez daha dillendirilmesine neden oldu.

Maliye Bakanı Lindner, ülkesinin yaşadığı ekonomik gerilemeden Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin ardından yaşanan enerji krizini sorumlu tutarken Almanya'nın her şeye rağmen "direnç" gösterebildiğini ve 2024 yılında hafif de olsa bir iyileşme kaydetmeyi beklediklerini söyledi. Lindner, "benzer zorluklar yaşayan" diğer ülkeler gibi Almanya'nın da şu an "ev ödevini" yapmak zorunda olduğunu belirtti.

Alman hükümeti, 2024'te yüzde 1,3 büyüme öngörüyor. Uluslararası Para Fonu (IMF) ise Alman ekonomisinin bu yıl yüzde 0,9 büyüyeceğini tahmin ediyor.

"Hasta adam" yılları
2000 yılına girilmeden kısa süre önce İngiliz ekonomi dergisi The Economist, Alman ekonomisine ilişkin sarsıcı bir hükme varmıştı. Derginin ilgili makalesinde, Almanya, "Avrupa'nın hasta adamı" olarak nitelendirilmişti.

O dönemde yankı uyandıran makale, Alman siyaseti için bir uyarı alarmı niteliği taşıyordu. Yeniden birleşmenin ardından gelen, ekonominin güçlü olduğu yılların sarhoşu olan Almanya'da hükümet birçok reformu hayata geçirmekte başarısız olmuştu. Dönemin Gerhard Schröder hükümeti, iş piyasasıyla ilgili reformlar da içeren bir dizi reformu ancak daha sonra uygulamaya koyabilmişti.

İlerleyen yıllarda ise Almanya Avrupa'nın en büyük ekonomisine sahip olmayı başarmıştı.

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir