Artan enflasyon ve zeytinyağı fiyatındaki yükseliş, Avrupa Birliği'nde sahte zeytinyağı krizi yarattı.
2018’den bu yana zeytinyağının maliyeti iki katından fazla arttı. İklim krizi ve diğer etkenlerin neden olduğu hava koşulları üretimi olumsuz etkiledi. Fiyatların artışı ile birlikte, “sınır ötesi AB bildirimleri” olarak adlandırılan vakaların sayısında da artış görüldü. Bu bildirimler arasında yanıltma, potansiyel dolandırıcılık ve kirli yağlarla ilgili güvenlik vakaları bulunuyor.
2018’in ilk çeyreğinde, Avrupa Birliği tarafından yalnızca 15 böyle vaka rapor edilmişti. Ancak 2023’te AB’ye gönderilen 182 zeytinyağı dolandırıcılığı ve uyumsuzluk bildiriminin 54’ü İtalya’dan, 41’i İspanya’dan ve 39’u Yunanistan’dan geldi.
Raporda, yasaklanmış maddelerle kirlenmiş zeytinyağları, pestisitler, mineral yağlar ve cam parçaları gibi durumlar yer aldı. Ayrıca, sızma zeytinyağlarının daha düşük kaliteli yağlarla karıştırıldığı, sızma zeytinyağı yerine virjin zeytinyağının sızma olarak etiketlendiği ve yanlış veya sahte köken etiketlemeleri gibi birçok vaka da bildirildi.
Şubat ayında Almanya, İsrail’den gelen “lampante yağı”nın “sızma zeytinyağı” olarak piyasaya sürüldüğü bir vakayı bildirdi. Lampante yağı, insan tüketimi için uygun olmayan bir kalite olarak kabul ediliyor ve ek rafinasyon gerektiriyor. Mart ayında Almanya, Hollanda üzerinden geçen ve Suriye kökenli olduğu belirtilen zeytinyağının yanıltıcı etiketlenmesi ile ilgili bir vaka bildirdi.
Queen’s Üniversitesi Belfast'tan Profesör Chris Elliott, kirlenmiş zeytinyağlarının yutulmasının ciddi sonuçları olabileceğini hatırlattı.