Dünya

Binlerce Türk Almanya’ya alınmadı, geri gönderildi

Almanya, 5 bine yakın Türk kaçağı ülkeye sokmadı. Berlin, ülke sınırından sadece "iltica hakkı alabilecek olanlar"ın girmesine izin verirken Doğu Avrupa’ya sınır dışı edilen Türklerin geri de dönemediği öğrenildi.

Almanya'nın Doğu Avrupa üzerinden gelen kaçak göçmen akınını önlemek için başlattığı sınır kontrolleri meyvelerini verdi.

16 Ekim'de başlayan sınır kontrollerinin ardından, çok büyük çoğunluğu Türk ya da Türk vatandaşı olan 5 binden fazla kaçak göçmen ülkeye alınmadı. Almanya sınırlarına kadar gelen Türklerin, sınırlardan geçemedikleri ve geri de dönemedikleri için orman yolları ya da başka türlü yollardan gizlice ülkeye girmeye çalıştığı öğrenildi. Ülkeye girmiş olanlar hakkında hızlı bir şekilde sınır dışı kararı verildiği belirtildi.

SURİYELİLER VE AFGANLAR ALINDI

Sözcü'nin haberine göre Sınır kontrollerinde sadece “iltica hakkı tanınması muhtemel” kişilerin girmesine izin verildi. Bunların çoğunu da Suriyeli ve Afganlar oluşturdu. Bu ülke vatandaşlarında iltica kabul oranı, yüzde 90'a yakın. Türklerde iltica kabul oranı ise yüzde 13 civarında.

TÜRKİYE’DEN GELENLER ÖZELLİKLE SEÇİLİP AYRILDI

16 Ekim ile 20 Kasım arasında 5 binden fazla kişinin ülkeye girişi engellenirken, “güvenli ülke” sayılan Türkiye'den gelenler, özellikle seçilip ayrıldı. Seçilenler sınırdan geri çevrildi ve geldikleri ilk Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkeye gönderildi. Almanya'ya girebilen ve ilticası kabul edilmeyen Türklerin bir an önce ülkeyi terk etmesi istendi.

KONTROLLER SONUÇ VERDİ

Yaklaşık 11 bin 500 izinsiz girişten 5 bini bu şekilde reddedilirken, 266 insan taciri de yakalandı. Aranan 670 kişi gözaltına alındı. 394 ev, üst ve araç araması yapıldı. 329 uyuşturucu kaçakçısı yakalandı, silah ve tehlikeli madde taşıyan 250'ye yakın kişi hakkında işlem yapıldı.

“DAHA ÖNCE BAŞLAMALIYDI”

Alman Polis Birliği, uygulamalardaki polisin başarısını överken, kontrollerin daha önce başlamamasının büyük hata olduğunu açıkladı.

İnsan tacirleri, illegal göç ve çeşitli suç örgütlerine bir ayda yapılan darbe, bu uygulamaların daha önce başlatılmış olmaması eleştirisini de beraberinde getirdi.