DEM Parti Grup Başkanvekili, Hakkı Saruhan Oluç, TBMM Genel Kurul'da, Belenbaşı İlkokulu’na Esat Oktay Yıldıran’ın adının verilmesini eleştirdi. Oluç, "Fakat burada merak ettiğimiz ve sormak istediğimiz konu şu: Biliyorsunuz ilköğretim okullarına isim verme meselesi ilçe milli eğitim komisyonlarından geçiyor ve valiliklerce öneriliyor. Şimdi demek ki iki kademede de bir sorun var. Bu iki kademedeki sorunun nerede olduğunun bulunması gerekiyor. Milli Eğitim Bakanlığı bunu yapmış, bu ismi tasvip etmediğini söylemiş, güzel. Fakat acaba İl Milli Eğitim Komisyonu'nda mı birileri bu işkencecinin isminin okula verilmesini önermiş? Yani fark edilmemiş mi, bilmiyorlar mı? Yoksa işkenceciyi savunan öğretmenler mi var İl Milli Eğitim Komisyonu'nda?" dedi.
AKP'nin, Genel Kurul'un çalışma saatlerine ilişkin verdiği grup önerisinde söz alan DEM Parti Grup Başkanvekili Hakkı Saruhan Oluç, İzmir Buca'da Belenbaşı İlkokulu’na 12 Eylül sonrası Diyarbakır Cezaevi’nin işkencecisi Esat Oktay Yıldıran’ın adının verilmesini eleştirdi.
DEM Partili Oluç şunları söyledi:
"Cumhurbaşkanı Erdoğan 2021'de Diyarbakır Cezaevi için 'adı zulümle, işkenceyle, insanlık dışı muameleyle anılan Diyarbakır Cezaevi'ni kültür merkezi olarak hizmetinize sunuyoruz' açıklamasını yapmıştı. Kültür ve Turizm Bakanlığı'na devredilmişti. Diyarbakır Cezaevi, yani insanlık açısından korkunç suçların işlendiği 50 civarında insanın işkencede öldüğü bir dönemden ve bütün o işkencelerin sorumlusu olan kişiden bahsediyoruz. Berbat bir durum, yani insanlık adına anlatılabilecek gibi değil. Milli Eğitim Bakanlığı, biraz evvel 'Esat Oktay Yıldıran isminin okula verilmesini tasvip etmiyoruz ve valiliği bu konuda bilgilendirdik' açıklamasını yaptı. Bu güzel, bu iyi bir adım elbette ki.
"Milli Eğitim Bakanlığı'nın bu ismi geri alması ve tasvip etmiyoruz demesiyle çözülebilecek bir konu değil"
Fakat burada merak ettiğimiz ve sormak istediğimiz konu şu: Biliyorsunuz ilköğretim okullarına isim verme meselesi ilçe milli eğitim komisyonlarından geçiyor ve valilikçe öneriliyor. Şimdi demek ki iki kademede de bir sorun var. Bu iki kademedeki sorunun nerede olduğunun bulunması gerekiyor. Milli Eğitim Bakanlığı bunu yapmış, bu ismi tasvip etmediğini söylemiş, güzel. Fakat acaba İl Milli Eğitim Komisyonu'nda mı birileri bu işkencecinin isminin okula verilmesini önermiş? Yani fark edilmemiş mi, bilmiyorlar mı? Yoksa işkenceciyi savunan öğretmenler mi var İl Milli Eğitim Komisyonu'nda? Bunun açığa çıkarılması gerekiyor. Yok, mesele İl Milli Eğitim Komisyonu'nda değilse, valilikteyse bunun açığa çıkarılması gerekiyor. Dolayısıyla yürütmeye buradan sesleniyorum. Mesele Milli Eğitim Bakanlığı'nın bu ismi geri alması ve tasvip etmiyoruz demesiyle çözülebilecek bir konu değil. Mutlaka İl Milli Eğitim Komisyonu'nda ve valilikte bu işkencenin, işkencecinin, bu ağır insanlık suçu işlemiş kişinin adını savunan öğretmenler ve bürokratlar kimlerdir?"