Ekonomi

FED'in Eylül toplantısında faiz oranını sabit tutması bekleniyor

FED'in yeni politika ve faiz oranını yarın ABD Doğu Kıyısı yerel saatiyle 14.00'te açıklaması, FED Başkanı Jerome Powell'ın da 14.30'da düzenleyeceği basın toplantısında ayrıntıları anlatması bekleniyor.

Federal fon oranlarına bağlı sözleşmeleri olan yatırımcılar, FED'in gösterge faizini şu anki mevcut oran olan yüzde 5,25 ila yüzde 5,50 aralığında tutmasını öngörüyor. Bu adım, FED'in daha yavaş faiz oranı artışı eğilimiyle uyum gösteriyor.

FED, 2022 yılı Mart ayı ile 2023 yılı Mayıs ayı arasındaki 10 toplantıda faiz oranlarını arttırma kararı aldı. Bu toplantıların her birinden 25 ila 75 baz puanlık faiz artışı kararları çıktı.

Haziran ayında faiz arttırımı politikasına ara verildi. Ancak bu kararın beraberindeki üçer aylık ekonomik tahminler, 18 FED yetkilisinin 12'sinin bu yılın sonuna kadar iki kez daha faizlerin 25'er baz puan arttırılabileceğine işaret ettiğini gösterdi.

Uzmanlar, FED bu ay faiz artışı yapmama kararı alsa bile yıl sonundan önce iki faiz artışının daha masadan kalkmasına yol açabilecek kadar yeterli ekonomik gelişme olmadığı görüşünde.

FED'in son toplantısından bu yana gelen veriler genel olarak enflasyonun yavaşladığına ve ekonomik büyümenin sürdüğüne işaret etse de fiyat artışlarının kısa süre önce tırmandığı görülüyor.

Yatırım bankası JPMorgan'dan ekonomist Michael Feroli, FED yetkililerinin çoğunun enflasyonun yükselme riski altında olduğunu gördüğünü söyledi. Enflasyon oranı, geçen yılki zirveden sonra yavaşlama gösterse de fiyatların halen FED'in yüzde 2 olan yıllık enflasyon hedefinin yaklaşık iki katı oranında arttığı gözleniyor.

Başta FED Başkanı Jerome Powell olmak üzere FED yetkilileri, faiz oranlarının beklenenden daha yüksek olması ve para politikasındaki hızlı sıkılaşmaya rağmen istihdam ve büyüme sağlayan bir ekonomiye karşı risk oluşturmasına rağmen enflasyonla mücadeleden taviz verme konusunda isteksiz görünüyor.

FED'in faiz oranlarını yükseltmesi, bankaların ve mali kuruluşların da konut kredisi (mortgage), şirketi kredisi, kredi kartları ve diğer finansman araçları için kendi faiz oranlarını arttırması anlamına geliyor. Bu durum, yatırımları ve hanehalkı harcamalarını azaltıyor. Talebin azalması, enflasyonu düşürüyor.

Yeni faiz arttırımına kapıyı kapatmak, piyasaların daha düşük faiz oranı fiyatlandırması yaptığı bu ortamda genel olarak mali koşulların gevşemesine yol açabilir. Enflasyonun kontrol altına alındığından emin olmayan FED için bu, istenmeyen bir durum olur.

FED'in olası bir faiz artışı kararının Kasım ayındaki toplantıda gelebileceği öngörülüyor. FED'in daha düşük enflasyon ortamıyla uyumlu olmak için gelecek yıl faiz oranlarını düşürmeye başlaması olasılığı söz konusu.

Revize edilmiş ekonomik tahminlerin bu yılın geri kalanı ve gelecek yıl için fiyatlarda daha fazla ilerleme kaydedilmesine işaret etmesi öngörülüyor. Bu durum, enflasyona ayarlı reel faiz oranının, politika faizinin aynı anda azaltılmaması halinde, kademeli olarak artması anlamına gelebilir.

Ancak enflasyonun ne kadar hızlı gerileyeceğine bağlı olarak politika faizindeki azalmanın ne hızla ve ne zaman olacağı, FED içindeki tartışma konularından biri.

Yetkililer, Haziran ayı itibarıyla, gerileyen enflasyon ve artan işsizlik oranına bağlı olarak, politika faizinin önümüzdeki yıl 1 puan gerileyebileceği öngördü. Piyasaların bu öngörüyü, yaşanacak her türlü değişiklik ve bunların ekonominin gücü hakkında ne anlama geleceği açısından yakından takip etmesi bekleniyor.

Bank of America uzmanları, FED'in önümüzdeki yıl faizleri beklenenden daha az düşürebileceğini, bu düşüşün sadece 75 baz puan olabileceğini tahmin ediyor.

Bank of Amerika ekonomisti Michael Gapen, “Son veriler, FED'i enflasyondaki azalma konusunda cesaretlendirebilir, ancak ekonomik faaliyetlerdeki direnç nedeniyle enflasyonun yeniden artışa geçebileceği konusunda da kaygılandırabilir” dedi.