Özgür Özel CHP’nin kamuoyu önüne en fazla çıkan yüzü; partisinin Meclis grubu başkanı.

Verdiğim bu bilgi malumun ilâmı gibi, biliyorum; ancak her fırsatta ekranlarda görmeye alıştığımız CHP’nin bu aşina yüzü, dün, kasım ayında yapılacağı duyurulan kurultaya genel başkan adayı olarak katılacağını ilan edince, garip bir durumla karşılaşıldı.

Daha doğrusu ben yaşananı garipsedim.

Ekranlarda konuyu ele alan muteber yorumcular, hiç değilse önemli bir bölümü, Özgür Özel’den söz ederken ‘tavşan aday’ sıfatını kullandılar.

Tavşan aday da tavşan aday…

Ekranda izlerken, bu sıfatı kullananlara, “Yeter artık” diye bağırasım geldi, bağırdım da, sesimi yakın çevrem duydu ve şaşırdılar.

Hakkında kullanıldığı kişiyi rahatsız edebilecek bu sıfat bizde geçmişte yine bir CHP’li tarafından kullanıma sokulmuştur.

Rahmetli Deniz Baykal tarafından, 2007 yılında. 

Deniz Baykal o zaman CHP’nin genel başkanıydı. Her yıl Münih’te yapılan, her ülkeden zirve politikacıların davet edildiği güvenlik ve strateji forumuna konuşmacı olarak davet edilmişti ve oradaki temaslarını izlemek üzere Murat Yetkin ile beni davet etmişti.

Münih’te kaldığımız sürede düzenlenen her toplantıda, yaptığı her görüşmede bulundum, sabahları kahvaltı masasında da buluştum.

Yanına partisinden Mehmet Sevigen’i almıştı Baykal ve o da temaslarında yanı başındaydı.

Türkiye’de cumhurbaşkanlığı seçiminin yaklaştığı günlerdeydik ve Baykal AK Parti’nin kimi aday göstereceğini merak ediyordu. 

Aday Abdullah Gül oldu, ancak 2007 yılında TBMM, CHP’nin 367 oy şartını Anayasa Mahkemesi’ne götürmesi yüzünden cumhurbaşkanı seçemedi ve AK Parti erken seçim kararı almak zorunda kaldı. Seçim sonrasında, Başbakan Tayyip Erdoğan adayı değiştirme sinyalleri verdiğinde, Baykal, işte ilk kez ‘tavşan aday’ sıfatını o zaman kullandı.

Ona göre, aday yine Gül olacaktı, fakat “Gül’ün ipi göğüslemesini sağlamak için”, Erdoğan, onunla birlikte ‘tavşan adaylar’ ortaya sürebilirdi.

İlk kez kullanıldığından kastının ne olduğunu izah için de şu açıklamayı yaptı Baykal:

“Tavşan adaydan kastım, atletizmdeki tavşan atlettir. Orta mesafe koşularında yarışı kazanacak asıl atletin işini kolaylaştırmak, ona yol açmak için tavşan atlet koşturulur. Örneğin bir takımın iki atletinden biri yarışı kazanacak olan atlettir, diğeri tavşan atlettir. Tavşan atlet koşunun başında hızlı koşar, rakipleri kendi temposuna uydurur, böylece yorar. Bir süre sonra kendi yarışı bırakır. Rakipler yorulmuştur, takım arkadaşı ise diri kalmıştır. Bu kez o yarışa asılır ve yorulan rakiplerini geçerek ipi göğüsler. Tavşan atletin işlevi budur.”

Öyle olmadı, ‘tavşan aday’ ihtiyacı duyulmadan Gül seçimi kazandı ve 11. Cumhurbaşkanı oldu.
Atletizmden anladığını bilmezdim CHP lideri Baykal’ın…

Özgür Özel ‘tavşan aday’ mı?
Aslında Kemal Kılıçdaroğlu kendisini yeniden seçecek delege çoğunluğuna sahip olduğu güveniyle, ancak parti içi demokrasinin varlığını da göstermek amacıyla, karşısına rakipler çıkmasını istiyor ve kendisini zorlamayacak isimlerin yarışa katılmasını mı arzuluyor?

Demek istedikleri bu.

Kimi de, Özgür Özel için ‘tavşan aday’ derken, oesas adayın Kılıçdaroğlu değil Ekrem İmamoğlu olduğunu düşünüyor.

Adaylığını açıklar açıklamaz ilk tebriği İmamoğlu’ndan aldı Özel, “İşte gördünüz” dediler…

Dün kamuoyuyla paylaştığı tutum belgesi de büyük çapta İmamoğlu’nun kısa süre önce Oksijen gazetesinde yayımladığı ‘Türkiye için yeniden’ başlıklı yazısında yer alan, CHP için değil ama yeni kurulacak bir partinin programı olabilecek metne benziyor.

Öyle mi?

Bu senaryolar bana pek inandırıcı gelmiyor. Özgür Özel seçilebilecek aday.

Kazanabilir de.

Hatta, koltuğunu asla bırakmayacağı görüntüsü vermesine rağmen, Kılıçdaroğlu’nun da, son kertede, Özgür Özel’in kazanmasını isteyebileceğini düşünüyorum.

CHP açısından, bu kurultay, son seçim öncesi ve sırasında yapılan hataları geride bırakmak için bir fırsat. Kılıçdaroğlu’nun genel başkan olarak devam ettiği bir CHP’nin geleceği pek parlak olmaz.

Bunu en iyi bilebilecek kişi de Kılıçdaroğlu’dur.

Tabii CHP’yi iyice halkın gözünden düşürmek istemiyorsa…

Özgür Özel CHP’yi bugünkü durumundan kurtaracak bir kişi midir; açıkladığı temel ilkeler 2030’lara CHP’yi taşıyabilecek değerde midir?

CHP’liler ‘tavşan aday’ yakıştırmasına takılmasınlar; esas bu sorular üzerinde düşünsünler…