Hatimoğulları," Eroğan'a yönelik, "Erdoğan 50+1'i gündemleştirdi. Erdoğan, Anayasa'yı kırıştırılacak bir kağıt, bir oyuncak zannediyor. Erdoğan, 50+1'i sen getirdin. Tek adam rejiminin inşa edilmesi için AKP iktidarı otoriter rejiminin önceliğini yaptı. 50+1 demek bizim için erkek+erkek demektir. Bizler HEDEP olarak tüm siyasi partilerin doğrudan temsil hakkını savunuyoruz. Demokratik bir sisteme ihtiyacımız var Erdoğan'ın oyları düştüğü için Anayasa'da oynamaya ihtiyacımız yoktur." dedi
Eş Başkan Hatimoğulları, "Meclis'te bütçe görüşmelerinde kadının adı yok. Bu bütçede çocuk yok, engelli yok, farklı cinsel yönelime sahip insanlar yok. Bu bütçe toplumsal cinsiyete ve insana duyarlı değil. Bu bütçede sermaye var, yandaşa kaynak ayırma var, yolsuzluklara kapı arılama var. Biz Kadın bakanlığı kuracağız ve Kadın Bakanlığın Bütçesi ayrı görüşülecek." ifadelerini kullandı.
HEDEP Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin "kadın" grup toplantısında açıklamalarda bulundu.
"Bugün 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü; dolayısıyla bizler bugün grup toplantımızı sadece değerli kadınlarla yapıyoruz." diyen Eş Başkan Hatimoğulları'nın, açıklamalarından öne çıkan başlıklar şu şekilde:
"21 yıllık AKP iktidarı, 21. yüzyılda bizleri evlerimize hapsetmek istiyor. Sadece son 2,5 yılda 1079 kadın erkekler tarafından katledildi. Her gün en az bir kadın katlediliyor bu ülkede. Tesadüfen katledilmiyor kadınlar. Onlar erkek egemen anlayışın zihniyetin sonucu katlediliyorlar. Bu iktidarın düşman siyasetinden dolayı katlediliyor, cezasızlık sisteminden dolayı katlediliyorlar. Kadınlar can güvenliğim yok diyor, koruma verin diyor devlete ama devlet koruma vermiyor. Devlet kadınları koruma vermiyor. Devlet kadınları korumadığı için kadınlar katlediliyor. ve erkek Yargı kadın katillere haksız tahrik indirimi uyguladığı için .Kadın katleden erkekler, elini kolunu sallayarak dışarı çıktığı için işte o nedenler kadınlar her gün katledilmeye devam ediyor.
AKP iktidarı ortaklarıyla beraber, farklı cinsel yönelime sahip insanları nefret suçlarının hedefi haline getirdiği için onlar katlediliyor. Buradan bir kez daha haykırıyoruz: Kadın yaşam, özgürlük.
"Çocuğumuzun yatağa aç girmesinin nedeni kadından soruluyor, oysa bunun nedeni iktidarın ta kendisidir"
Bizler bu grup toplantımızı gerçekleştirirken, bütçe görüşmeleri komisyonda devam ediyor. Ve kadınlar bu ülkede hatta dünya ölçeğinde giderek yoksullaşıyor. Dünya sermayesinin sadece yüzde 1'ine kadınlar sahip. Yüzde 99'unu erkekler yönetiyor. Kadınların yoksulluğuna merdiven altı işçilik, evde parça başı güvencesiz ve düşük ücretli çalışmak ekleniyor. Evde pişmeyen yemeğin hesabı bizden soruluyor. Oysa evde pişmeyen yemeğin hesabını gidip sistemden soracaksınız. Çocuğumuzun yatağa aç girmesinin nedeni de bizden soruluyor. Oysa bunun nedeni sistemdir ve ekonomiyi yöneten bu iktidarın ta kendisidir. Hesabı da bizim ondan sormamız lazım.
Depremde çadırlarda, konteynırlarda süren hayatı kurmak da kadınlara kaldı. Geçen bir video yayınlandı. Kadınlar yağan yağmurda terlikle dolaşıyorlar. Bu devlet depremzede kadınlara bir ayakkabı bile vermedi.
"Kadın Bakanlığı kuracağız"
Hayatın gerçekleri böyleyken Meclis'te bütçe görüşmelerinde kadının adı yok. Bu bütçede çocuk yok, engelli yok, farklı cinsel yönelime sahip insanlar yok. Bu bütçe toplumsal cinsiyete ve insana duyarlı değil. Bu bütçede sermaye var, yandaşa kaynak ayırma var, yolsuzluklara kapı arılama var. Biz Kadın bakanlığı kuracağız ve Kadın Bakanlığın Bütçesi ayrı görüşülecek.
Bu iktidar kadınlara o kadar büyük kötülük yaptılar ki kendi elleriyle inşa ettikleri İstanbul Sözleşmesi'nden bir gece ansızın vazgeçtiler. Ve şimdi de kendileri ve küçük ortaklarıyla beraber 6284 sayısı kanuna göz dikmişler, nafaka hakkımıza göz dikmişler. Sadece bununla mı yetiniyorlar? Hayır. Biz kadınları eve hapsetmek istiyorlar.
Ey Erdoğanlar, ey Erdoğancıklar, bizler köhnemiş zihniyetlerinizle sonuna kadar devam edeceğiz. Kadın- erkek eşitliği fıtrata aykırı değil, o karanlık zihniyetle sonuna kadar mücadele edeceğiz.
"Erdoğan'ın oyları düştüğü için Anayasa'da oynamaya ihtiyacımız yoktur"
Erdoğan 50+1'i gündemleştirdi. Erdoğan, Anayasa'yı kırıştırılacak bir kağıt, bir oyuncak zannediyor. Erdoğan, 50+1'i sen getirdin. Tek adam rejiminin inşa edilmesi için AKP iktidarı otoriter rejiminin önceliğini yaptı. 50+1 demek bizim için erkek+erkek demektir. Bizler HEDEP olarak tüm siyasi partilerin doğrudan temsil hakkını savunuyoruz. Demokratik bir sisteme ihtiyacımız var Erdoğan'ın oyları düştüğü için Anayasa'da oynamaya ihtiyacımız yoktur."