Gündem

İmamoğlu, SGK’nin borç karnesini anlattı: 22 yıldır yönettikleri SGK'nin açığını 3 kat artırdılar

"İsrail Dışişleri Bakanı, yaptığı bir açıklamaya beni niye ekledi? Ben bunu anlayamadım. 5,5 yıldır buradayım ben tebrik etmeye bile gelmediler. Beni bu konuda niye etiketledi, düşünmeden edemiyorum"

Belediyelerin SGK'ye olan borçlarına ilişkin açıklamalarda bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan'ın  belediyelerin SGK borçları hakkında yaptığı açıklamalara tepki gösterdi. SGK borçlarının AKP iktidarı döneminde 3 kat arttığını kaydeden İmamoğlu, "Belediyelerin borcu hacim olarak bu bütçenin sadece yüzde 4.3'ü kadar.  CHP'li belediyeleri borç belediyeleri diye suçlayan Bakan Bey'in karnesi işte bu derece bozuktur ve sefil durumda" dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Belediyelerin Sosyal Güvenlik Kurumu'na (SGK) olan borçları ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan'ın CHP'li belediyelerin SGK borçlarıyla ilgili sözlerine yanıt veren İmamoğlu, "22 yıldır yönettikleri SGK'nin açığını 3 kat artırdılar" ifadelerini kullandı. 2016 yılından bu yana SGK'ye borcu olan şirketlerin açıklanamadığını kaydeden İmamoğlu, "Hangi şirketlerin borçlarını halktan saklıyorlar?" diye sordu.

"Başarısızlığınızın faturasını belediyelerden çıkarmaya çalışmayın"

Bu verilerin yılda iki kez açıklanmak zorunda olduğunu anımsatan İmamoğlu, "SGK'ye vatandaşın vergilerinden sadece 2023 yılında 885 milyar lira aktarılmıştır. Neredeyse üstüne üşüştükleri belediyelerin borcu diye lanse edilen rakamın tam 10 katı. Son 3,5 yılda SGK'ya vergilerimizden aktarılan tutar 2,3 trilyon lira. Aslında bu SGK'ya verilen bir borç. Belediyelerin borcu hacim olarak bu bütçenin sadece yüzde 4.3'ü kadar. CHP'li belediyeleri borç belediyeleri diye suçlayan Bakan Bey'in karnesi işte bu derece bozuktur ve sefil durumdadır. Siz önce kötü yönetiminizle batırdığınız SGK'yi düze çıkarın. Kendi başarısızlığınızın faturasını belediyelerden çıkarmaya çalışmayın" diye konuştu.

AKP'li Çekmeköy Belediyesi'nin Cumhurbaşkanlığından 45 milyon lira para istediğini, şubat ayında bu paranın Çekmeköy Belediyesi'ne verildiğini söyleyen İmamoğlu, şöyle devam etti: "Bu basın toplantısına hazırlanırken gördük ki İstanbul'daki AK Partili tüm belediyelere seçimde harcanmak üzere, seçimden önce aynı tarihte 45'er milyon lira hibe göndermiş. Bunlarda hiç vicdan yok. 25 belediyeleri vardı, 24'üne yolladılar, birine yollamadılar. MHP'li olduğu için Silivri Belediyesi'ne yollamadılar. Ortaklarına bile vermediler, böyle ortaklık olur mu? Bunlar eşit vermeyi bile çok görmüşler MHP'li Silivri Belediyesi'ne. 24 ilçe belediyesine 1 milyar 80 milyon lira para göndermiş Cumhurbaşkanlığı. Bu milletin Cumhurbaşkanı."

İsrail Dışişleri Bakanı'nın paylaşımına yanıt

İmamoğlu, İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz'ın sosyal medya hesabı "X" üzerinden yaptığı ve AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef aldığı paylaşımda kendisini etiketlemesi üzerine de konuştu.

İsrailli Bakana tepki gösteren İmamoğlu, şunları söyledi: "Seçimden önce terör örgütü adına biri konuşur, bizi över, 'Niye böyle dedi?' diye anlatılır. İsrail Dışişleri Bakanı, yaptığı bir açıklamaya beni niye ekledi? Ben bunu anlayamadım. 5,5 yıldır buradayım ben tebrik etmeye bile gelmediler. Beni bu konuda niye etiketledi, düşünmeden edemiyorum. Bu manevralar enteresan."

İmamoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Geçtiğimiz günlerde dinledim. Ünvanında profesör olan bakan sayın Vedat Işıkhan bir canlı yayında şöyle dedi; 'CHP belediyeciliği çöp, çamur, çukur, belediyeciliğiydi şimdi bir de buna borç belediyeciliği eklendi.' Açıkçası şunu söylemeden geçemeyeceğim; öyle enteresan sistem ve süreç yaşıyoruz ki, birisi kalkıyor bir kelime telaffuz ediyor bir bakıyorsunuz peşi sıra başta bakanlar kurulu olmak üzere aynı kelimeyi dile getiriyorlar. Ya da üçleme yapıyor çöp, çukur olsun. İster önünde profesör olsun ister başka bir şey olsun sıraya dizilip aynı kelimeleri tekerleme gibi sıralamaya çalışıyorlar. Bu aslında ne kadar basiretsiz bir alanla karşı karşıya olduğumuzu, milletimize hiç yakışmayan tavrı sergilemelerinden ötürü de üzüntü duyuyorum. Kendi itibarılarını, birikimlerini, biriktirdiklerini böylesi bir mesele üzerinde böylesi bir anlayış ve gelenek üzerinden perperişan ermelerini üzüntüyle karşıladığımı belirtmek istiyorum. Sayın bakanın performansına gelmeden önce…

Bu çöp çamur dedikoduları, Haliç kokuyor gibi yalanlar geçtiğimiz yıllar boyunca cumhurbaşkanı tarafından da pek çok kez dile getirildi. Vatandaşlarımız bu yalanlara itibar etmedi. Yanıt vermek için sabırla bekledi 31 Mart 2024’e kadar. Ve tabiri caizse, teşbihte hata olmaz tam bir Osmanlı tokadı şeklide yanıtı seçim sandıklarında iktidar partisine patlattı. Bu demokratik uyarıdan ders çıkarmayı ne yazık ki beceremediler. Sayın Işıkhan da aynı cümleleri kurmaya devam ediyor. Yönetimindeki SGK’nın durumu nedir? Sıralayalım.

"22 yıldır yönettikleri SGK’nın açığını tam üç kat arttırdılar"

Birincisi 22 yıldır yönettikleri SGK’nın açığını tam üç kat arttırdılar. Böylesi bir süreçte açığını bu kadar büyüten ve belki de ülkedeki insanlarımızın sosyal güvenlik açısından en büyük teminatları olan bir kurumu bu şekilde zayıflattıklarını belirtmek isterim.

İkincisi yasal olarak mecbur oldukları halde 2016 yılından beri SGK’ye borcu olan şirketleri açıklamıyorlar. Hangi şirketlerin borcunu vatandaştan saklıyorsunuz? Hangi özelliklerinden ve ayrıcalıklarından dolayı saklıyorsunuz? Kamu kuruluşu ve belediyeleri her gün açıklıyorsunuz da neden bu borçlu şirketleri açıklamaktan imtina ediyorsunuz. Kimden korkuyorsunuz ve nedir bu korkunun sebebi? Yılda iki kez açıklama mecburiyeti olduğu halde saklıyorlar.

Üçüncü olarak açık rekoru kıran SGK’ye vatandaşın vergilerinden sadece 2023 yılında tam 885 milyar lira aktarılmıştır. Bu rakam ne anlama geliyor biliyor musunuz? Neredeyse üstüne üşütükleri ve buradan CHP’li belediyeleri ezeriz dedikleri, belediyelerin borcu diye lanse edilen rakamın tam 10 katı. 2023 yılında SGK’ye aktarılan para bütün belediyelerin borcunun tam 10 katı parayı SGK bütçesine aktardılar.

Dördüncü olarak son üç buçuk yılda SGK’ye vergilerimizden aktarılan tutar toplamı tam 2.3 trilyon lira. Yani bunu şöyle de düşünebilirsiniz, aslında bu SGK’ye verilen bir borç gibi. Kamuya hizmet eden belediyelerin dile getirilen borcu ne anlama geliyor hacim olarak? Bu üç buçuk yılda aktarılan bu kocaman bütçenin sadece yüzde 4.3’ü kadar. Açık ve net ifade edeyim; CHP’li belediyelerin ‘borç belediyeleri’ şeklinde suçlayan bakan beyin karnesi işte bu kadar bozuktur ve sefil durumdadır. İçimiz yanarak ifade ediyorum ki sefil durumdadır.

Siz önce kötü yönetiminizle batırdığınız SGK’yi düze çıkarın ve ondan sonra bir takım ifadeleri kullanmayı kendinize hak görün sayın bakan. Kendi başarısızlığınızın faturalarını belediyelere kesmeye çalışmayın. Bu büyük batığın sahibiyken her gün hiç yüzleri kızarmadan ekranlara çıkıp rahat rahat konuşuyorlar benim aklım da terbiyem de almıyor. Normalde utanılması gereken bir durumda bile halka ait belediyeleri suçluyorlar.

"Türkiye de SGK gibi çok kötü yönetiliyor"

SGK batık, çok zor durumda. Maalesef Türkiye de SGK gibi çok kötü yönetiliyor. En acısı ‘ekonomist’ olduğunu dile getiren sayın cumhurbaşkanı birkaç yıl önce ekonomi biliminin, ekonomi kurallarının aksine, prensiplerin aksine bazı kararlar aldı. Mucitlik yapılmaya çalışıldı. Bu kararlar sırasında çok sayıda ekonomi bankası, Merkez Bankası başkanı görevlerinden alındı. Tutarsızlık ve istikrarsızlık had safhaya ulaştı. Faizlerle deney yapan sayın cumhurbaşkanı günün sonunda hem sebep dediği faizi hem de sonuç olarak gördüğü enflasyonu patlatmayı başardı.

Savaştaki Rusya’nın yıllık enflasyonu Türkiye’nin aylık enflasyonundan daha az. Ukrayna’nın yıllık enflasyonu ise bizim aylık enflasyonumuz kadar. Dünyada Arjantin ve Suriye’den sonra Türkiye en yüksek enflasyona sahip üçüncü ülke."