DEM Parti İstanbul Milletvekili ve HDK EŞ Sözcüsü Cengiz Çiçek, İstanbul’da Kürtçe şarkılar eşliğinde halay çeken gençlerin hedef gösterilip gözaltında alınmalarını TBMM gündemine taşıdı.
Çiçek, Kürtlerin her halinin kriminalize edildiği, Kürt olmanın dahi suç teşkil edebilen bir sebebe dönüştüğü bu ırkçılığın iktidar ve kurumları eliyle meşrulaştırılmaya çalışıldığı söyledi. İçişleri Bakanlığı’nın üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmek yerine linç kültürünü beslemeye dönük açıklamalar yaptığını belirten Çiçek, hedef gösterilen insanlara dönük yürütülen gözaltı operasyonlarıni bu tür provakatif eylemlerin organizeli bir şekilde yürütüldüğünü gösterdiğini ifade etti.
Gözaltı ve tutuklama kararlarının, siyasi iktidarın her gün hedef gösterdiği Kürt halkının dili, kimliği ve değerlerinin kriminalize edilmesinin sonuçları olduğunu söyleyen Çiçek önergede şunları da ekledi;
'YARGI, DÜŞMANLIK HALİNİN DERİNŞETİRİLMESİNDE APARAT HALİNE GELDİ'
“Kürtlerin geleneksel kıyafetlerinden kültürel etkinliklerine, müziğinden düğünlerine, özel yaşam alanlarından siyasetine kadar uzanan bu düşmanlık hali daha da körüklenmekte ve derinleştirilmektedir. Yargı da bu sürecin aparatı haline getirilmiş ve sayısız emsal kararla sabit olmasına rağmen Kürtçe şarkılar eşliğinde halay çekmek suça gerekçe sayılmıştır. Gerçekleştirilen gözaltı ve tutuklamalara gerekçe olarak gösterilen sloganların AİHM, AYM ve Yargıtay kararlarında suç sayılmadığına ve ifade özgürlüğü kapsamında olduğu ve mahkumiyete esas oluşturamayacağına ilişkin pek çok karar yer almaktadır. Bijî Serok Apo (Yaşasın Başkan Apo) sloganının suç olmadığına dair onlarca karar bulunmaktadır. Buna rağmen yürütülen bu sürecin planlı ve sistematik bir hal aldığı kaygı verici bir durumdur.”
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın cevaplaması istemiyle sunulan önergede şu sorulara yer verildi:
İstanbul’da gözaltına alınan yurttaşların gözaltına alınma gerekçeleri ve bu sürecin detayları nedir? Farklı tarih ve düğünlerde Kürtçe şarkılar eşliğinde halay çeken yurttaşların belirlenip gözaltına alınmaları süreci ne şekilde organize edilmiştir?
AİHM, AYM ve Yargıtay kararlarında suç sayılmadığına ve ifade özgürlüğü kapsamında olduğuna ilişkin pek çok emsal kararla sabit olmasına rağmen Bijî Serok Apo (Yaşasın Başkan Apo) sloganı hangi gerekçe ile yeniden bir operasyonunun konusu yapılmıştır?
Gözaltı işlemlerinin Emniyet Genel Müdürlüklerinin sosyal medya hesaplarından özel videolar hazırlanarak paylaşılması ile amaçlanan nedir? Bu videoların hazırlanması Bakanlığınızın talimatıyla mı gerçekleştirilmiştir? Söz konusu görüntülerin servis edilmesi ile yurttaşların lekelenmeme hakkı ihlal edilmemiş midir?
Anayasa’da güvence altına alınan masumiyet karinesi, kanun önünde eşitlik ilkesi, kimseye işkence ve eziyet yapılamayacağı kesin kuralı, ifade özgürlüğü, toplanma ve gösteri hakkı özgürlüğü, kişisel verilerin korunması ve özel hayatın gizliliği kurallarının ihlal edilerek Bakanlık olarak suç işleme sorumluluğunu alıyor musunuz?
Gözaltına alınan yurttaşlara yönelik işkence ve kötü muamele fiillerinde bulunan, yurttaşların görüntülerini servis ederek lekelenmeme hakkını ihlal eden kolluk personelleri hakkında gerekli işlemler başlatılmış mıdır?
Kürtlere yönelik nefret saldırısında bulunanlara, yurttaşları hedef gösterip işkenceye maruz bırakanlara dair herhangi bir işlem yapılmış mıdır?
Düğün yapan tüm Kürtlerin düğün videolarını izleyecek misiniz? Bu konuda görevlendirdiğiniz personeller mi bulunmaktadır? Bu süreç ne şekilde organize edilmiştir? (HABER MERKEZİ)