CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 31 Mart yapılacak yerel seçimler önce İBB adayları İmamoğlu ile Kurum hakkındaki son anketi açıkladı. Özel, "Tanıdığım Murat Kurum ile izlediğim Murat Kurum aynı değil. Şu anda 4,5 puan Ekrem Bey'in lehine fark olduğunu arkadaşlar söyledi. Kurum'un her ankette geriye gidişinin konuşmasının dublaj gibiymiş olmasına bağlıyorum. Erdoğan gelecek de vaziyete el koyacak algısı zarar veriyor" dedi.

"Seçildiğimde Afyonkarahisar Belediyesi'nin kapıları DEM Parti hariç her siyasi partiye açık olacak" diyen Burcu Köksal ile ilgili yeni bir açıklama yapan Özel, "Burcu'nun özelliği şudur. Meclis'te her fırsat bulduğunda Afyon'u konuşur. Üslubu serttir, iktidar açısından tahrip edicidir. Bizim Afyon'da DEM'le işbirliğimiz yok. Bizim DEM'le olan süreci, sırf Afyon'da Burcu'yu sıkıştırmak için, bin kere söyledikleri için böyle keskin bir ifade kullanmış" dedi.

Özel, Habertürk canlı yayınında açıklamalarda bulundu. Partisinin Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burcu Köksal'ın Seçildiğimde Afyonkarahisar Belediyesi'nin kapıları DEM Parti hariç her siyasi partiye açık olacak" ifadelerinin sorulduğu Özel, şöyle konuştu: 

"Afyon meselesi şöyle. Afyon'da konuşmada aracın içindeydim. Pek yukarıda ne konuşulduğunu duyabilecek durum olmuyor. Can kulağı ile dinleseniz anlarsınız da! Sonradan seslendiler çıktık, konuşmamızı yaptık. Gayet güzel mitingti. Burcu hanım ilinde tam bir mutabakatla adaylaştı. Grup Başkanvekili olduktan sonra tanırlılığının ve popülaritesi iyice arttı. Meclis açıksa Meclis'tedir. Kapalı ise Afyon'dadır. Hep Afyon'u konuşur. Üslubu nettir, serttir, iktidar açısından tahrip edicidir. Afyon'da CHP'nin genel mutabakatı var. Ayrıca Burcu Hanım Afyon'da Cumhur İttifakı'ndan çok oy alıyor. O ifadeyle ilgili bugün kendisi basın toplantısı yaptı. İfadeyi masaya yatırırsanız, satır satır okursanız, Mehmet Akif Bey gibi objektif gözle bakarsanız.

Kendisine telefonda sordum. 'Böyle bir ifadeye ne gerek var?' dile. O da 'Başkanım burada şöyle ifade var belediyeyi DEM'lilerle yönetecekler'. Ben 'Belediyeyi DEM'lilerle yönetmeyeceğim dedim' diye konuştu. Orada DEM parti hariç dediğinizde kendisini DEM Partili hisseden, Afyon'da oturan, Türkiye'nin herhangi bir yerinde oturan DEM Partili seçmen, Kürt ve DEM Parti'yi destekleyen seçmen 'Bir ayrımcılık var mı?' düşünür. Ben kendisini aradım 'Burcu böyle bir ifade olmuş, tansiyon yükselir, bunu Uşak'ta düzeltiyorum' dedi. O da 'Aman başkanım düzeltin' dedi. Afyon'dan bir gazeteci ile konuşmuş, mesaj atmış. Dediği şu 'Benim DEM'le ittifakım yok'. Her gün 'Afyon'u DEM Parti'yle yönetecekler, eş başkan atanacak' diyorlarmış. Türkiye'de biraz da iktidara müzahir medyanın gayretleriyle oluyor. Sizin ne söylediğiniz değil, karşı tarafın ne anladığı önemli. Bizim birçok milletvekili, belediye başkanı il başkanlarımız aradı. Hatta iddiasız olduğumuz Güneydoğu'da bazı yerlerde il başkanları aradı. O yüzden bir düzeltmeye ihtiyaç vardı.

Sayın Başbakan Davutoğlu, İstanbul'da bizim listelerimizden seçilmiş bir milletvekili 'Kurum'u destekleyeceğim' deyince çok üzgün olduğunu söylemiş. Bugün Burcu Köksal 'kapım hepsine açık olacak' diyor. Bizim halkçı belediyecilik taahhütnamesi vardı. Mal varlığını açıklayacağım, hayvan haklarına saygılı olacağım, gençliğin talepleri var diye. Burcu Hanım paylaştı "Vatandaşların etnik köken, inanç ve farklılıklarından ötürü dışlanmasına izin vermeyeceğim" diyor. Ama şunu da doğru bulmam. Ben de AK Partili, MHP'li belediyeleri ziyaret ettiğim oluyor. Deprem konusunda iyi hizmetleri olan AK Partili belediye başkanlarına 'kahvenizi içeceğim' diyorum. Benim belediye başkanım AK Partili, MHP, İYİ Partili ya da DEM'li biri ziyaret etmek isterse 'Bu partinin kapıları sana kapalı' diyemez. Bizim Afyon'da DEM'le işbirliğimiz yok. Bizim DEM'le olan süreci, sırf Afyon'da Burcu'yu sıkıştırmak için, bin kere söyledikleri için böyle keskin bir ifade kullanmış."

İmamoğlu'nun Köksal çıkışı
Tanju Bey'in dediği şu; kamu hizmetinde 'belediyeye sokmak' diye bir şey yok. 'Kaldırımda yürümem' dedi. Burcu Hanım düzeltme yapmasa, ısrarcı olsa zaten sayın İmamoğlu'nun ifadeleri ile bizim düşüncelerimiz birbirinden farklı olamaz. Bizim partimizde siyaset yapamaz. İstanbul'da genel seçimlerde DEM'e oy vermiş birisi, İmamoğlu ayrım yapmadığı için, belediyenin hizmetlerinden yararlanma noktasında hiçbir ayrımcılığa tabi tutmadığı için inanılmaz bir oy alıyor. Hepimizin yaşadığı bir şey var. İletişimde geçen süre iddiayı kuvvetlendiriyor. Birileri 'ırkçılık, faşizm' diyor. Açıklama gecikince iddia güçleniyor. Ertesi gün Ekrem Bey sahaya çıkmış, net tavrını ortaya koymak istemiştir. Burcu Köksal'ın açıklamalarından sonra her iki açıklamanın da hüküm cümleleri dtüşmüştür. Önümüze bakıyoruz. Biz Ekrem Bey'le günde birkaç kez, İstanbul'u, İstanbul programlarını konuşuyoruz. Bir anket gelir, Ekrem Bey arar. Biz günlük ve anlık temas halindeyiz. Mansur Bey'le de öyle. Bu ifadelerin İstanbul seçimleri açısından sıkıntı yaratabileceğini, meselenin DEM'in kurumsal kimliği değil DEM Partisi'ne oy vermiş; hatta oy vermese bile Kürt seçmen AK Parti'ye oy veriyor, AK Parti DEM Parti'ye kötülük yaptığında onlar da tepki gösteriyor. Ekrem Başkan 'bu bir kırgınlık yarattı' dedi. Ben Ekrem Bey tarzı bir şey söylesem Burcu hanımla ipler kopar. Sonuçta Afyon'da iyi gidiyor. Her yönüyle kritik bir yerde seçimi alıyoruz. Burada bir yol kazası olmuş. Ekrem Bey'in açıklamasının İstanbul seçimli odaklı olmasına rızam var. Ekrem Bey'le de, Burcu Hanım'la da konuştum. Bu mesele CHP açısından kapanmış bir meseledir.

İstanbul ve Ankara'da kent uzlaşısı
Ankara'da DEM Parti ile kent uzlaşısı yapmadık. DEM Parti tek taraflı yapabilir. Kent uzlaşısı yapacak olsak. Polatlı'da eski MHP'li bir başkanımız var. Ben orada Polatlı'da kent uzlaşısı mı yaparım. Etimesgut'ta nefes nefeseyiz. Bir AK Parti yükleniyor, bir biz yükleniyoruz. Biz 3 belediyeyi burada 8'e çıkarıyoruz. Mamak ve Etimesgut'ta benim varlığım çok önemli. Etimesgut'ta dünya kadar Kürt seçmen var. Onların oyları belirleyici olacak. Mamak'ta yapmamışım, Etimesgut'ta yapmamışım. Gideceğip Polatlı'da MHP'den CHP'ye gelmiş bir aday var. Ben bunu anlayamadım. DEM Parti belli kriterlerle aday çıkarmak yerine bu taraftaki adayın kazanılmasının kendi stratejisi açısından doğru olduğunu düşünebilir. Başak Demirtaş çok iddialı isimdi. Sorulduğunda bana 'en doğal hakkı aday olması' demiştim. Meral Danış Bektaş, aramızda Meclis'te 40 cm. vardı. Hakimiyeti ile kadın meselesinde kurduğu hakimiyetle etkilidir. DEM Parti en güçlü adaylardan birini çıkarmıştır demiştim.

Siz bir ilden aday oldunuz diyelim. Beni aradınız bana ne tavsiye edersiniz dersiniz. Ben de 'İlin sosyolojisine bak, örneğin Sivaslılar, Tokatlılar yaşıyor falan. Mutlaka listeye 2 tane Sivaslı belediye meclisi üyesi al'. O kentte Sivaslı kanaat önderleri vardır. Onların belirleyici isim genel kabul görür. Bu Tokatlı olduğunda, Kürt olduğunda da böyledir. Belli dengeleri tutturmak, başarının en önemli anahtarlarından bir tanesi. Bu Sivaslılar için olunca sorun olmuyor. Ama Kürt seçmenden, DEM Parti'ye oy vermiş seçmenlerden oy alabilmek için, geçmişi temiz, belediyecilik hizmeti yapabilecek diye bir arayış başka bir şey, oturup da ittifak protokolü yapmak başka bir şey. Mesele böyledir. Yoksa net bir şey söyleyeyim. DEM Parti buraya ziyarete geldi. Biz de ziyarete gitmiştik. Ben ilk önce DEM Parti'nin sayın eş başkanlarıyla konuşunca ziyarete geleceklerini söylediler. Ben Meclis'te grubu bulunan bütün siyasi partilerle eşit ilişki kuruyoruz, bunu da gözleri önünde yapıyoruz.

"Arkada selamlaşıyorlar"
Gizli saklı bir şey yapmıyoruz dedim. AK Parti birçok kez görüşüyor. Bana deseniz ki, bir joker hakkınız var CHP'de ne ile övünürsünüz diye. Ben de 'bayramlarda bütün partilerle bayramlaşıyoruz' derim. AK Parti ile MHP bayramlaşmıyor. Bayram bitiyor, Meclis'te gong çalıyor. Meclis Başkanvekili hepsini davet ediyor, arkada hepsi bayramlaşıyor, sarılıyorlar. Çıksınlar beni yalanlasınlar. MHP'nin grup başkanvekilleri HDP ile bayramlaşıp bayramlaşmadıklarını. Aynı masada haftada 3 kez yemek yiyoruz. Yemeği Nimetullah Erdoğmuş ısmarlıyor hepimize. Racon budur. Şimdi Sırrı Süreya Önder için sorun. Aynı masada yemek yemiyorlarsa söylesinler. Siyaseten de bir anayasa değişikliği olacak mesela. İlk ziyareti yine DEM'e yapacaklar. Numan Kurtulmuş aday olurken, seçildikten sonra, Bekir Bozdağ yargı paketleri için defalarca ziyaret etti. Haberli ziyaretler oldu zaman zaman çatkapı ziyaretler de oldu. Ben sahtekâr değilim. Neysem oyum. DEM Parti'ye basına açık herkesin gözü önünde gittim, 7 milyon seçmenin bir partiye oy vermesine saygılıyımdır.

Bu seçimlerde CHP açısından hem risk hem fırsat var. Geçen sefer İYİ Parti ile birlikteydik. HDP o dönem hiçbir görüşme bizimle yapmadan 'Biz AK Parti'ye kaybettirerek gücümüzü göstereceğiz' dediler. Hem İYİ Parti hem DEM'le ittifakının olanaksızlığını da takdir edersiniz. Bu ittifakın olmaması bir partinin kendiliğinden destek vermemesi, bir partinin ittifak dışında kendini tutuyor olması dezavantaj. Yüzde 20'lik güç İstanbul'da düştüğünde mümkün değil bir şey yapamazsınız. AK Parti'den alınan belediyelerde gösterilen performans. Eşit, ayrımsız, halkçı, dayanışmacı ve cesaretli belediye başkanlığı yaptılar. Adalet ve Kalkınma Partisi'nde metal yorgunluğu var bu arkadaşlar istifa edecek deniyor. Kimi güle oynaya kimi ağlaya ağlaya istifa ediyor.

Sonradan fark ettik ki yerel yöneticiler özgüven sahibi değil, tek başına kriz yönetme kapasiteleri yok. Bizim ise yerel yönetim kapasiteleri çok yüksek. Kriz yönetme konusunda çok uzmanlar. Türkiye'nin dört bir yanında pandemiyi çok iyi yönettik. CHP çok iyi bir sınav verdi. Pandemide 3-5 maske dağıtılamazken yerel yöneticilerimiz maske imalatına başladı. Sultangazi'de gittiler normalde fason çalışan tezgahların tamamına maske diktirmeye başladılar. Hizmet olarak bizim belediyeciliğimiz AK Parti belediyeciliğinden pozitif ayrıştı. Onlar yapmadı değil. Onlar merkezden yönetmeye alıştılar ve sahaya çıkmakta geç kaldılar. Sokaklarda in cin top oynuyordu. CHP'nin belediyelerinde araç sesleri vardı. Bu sene İstanbul'da ne yağmurlar yağdı. Viyadüklerde su toplanmadı. Üsküdar şıkır şıkırdı. Şimdi Erdoğan çöp, çukur diyor mu? CHP belediyeciliği hızlı reaksiyon veren bir belediyecilikle anılıyor. CHP'li belediyeler sosyal belediyecilik yardımları artırdılar.

"Meral Akşener ile aramızda başka bir hukuk var"
İstanbul, Ankara'da kazanacağız. Bursa, Denizli, Balıkesir, Manisa'da çok iddialıyız. Bursa en kuvvetli ihtimal ardından Manisa, Denizli, Balıkesir diye gidiyoruz. Benim İYİ Parti'ye ilişkin iddiam hiç bitmez. Ahmet Akın Balıkesir'de herkese yakın. Ahmet Hakın geçen seçimlerde aday gösterildi. Büyük bir teveccühle gümbürgümbür belediye başkanı oluyordu. O sırada İY Parti Balıkesir'i istedi. Genel Başkanım 'Balıkesir'i veriyoruz' deyince Ahmet Akın büyük olgunlukla, gözyaşlarıyla karşıladı. Ertesi gün İYİ Partili aday için çalıştı. Elleriyle verdi Balıkesir'i. İsmail Ok elleriyle gitti

AK Parti'ye verdi. Sonra da AK Parti'ye geçti. Burada İsmail Ok ve AK Parti'nin yaptığı bir şey var. O günlerde Ahmet Akın böyle davranınca, Ahmet Akın'a 'hiç kimseye borcum yok ama sana borcumu ödeyeceğim' demişti sayın Meral Akşener. Birkaç kez şakayla hatırlattım. Sayın genel başkan da kızdı bana. Haklıdır, ablamızdır. Bizim aramızda başka bir hukuk var, yıllara sari hukuk var. Halen öyledir. Ben iktidara muhalefet etmem. Muhalefete muhalefet etmek iktidarın ekmeğine yağ sürmektir diye en az 200 defa söylemişimdir. Muhalefetle kendi eden, devletin kendisine ödediği maaşa ihanet ediyor demektir. Çünkü devlet sana muhalefet edesin diye maaş veriyor. Muhalefete sert eleştirilerde bulunmak strateji ise canları sağolsun. Ama sert olsun diye yapıyorlarsa üç kere canları sağolsun. Kazanmak her zaman herşey değildir. Ben Ahmet Akın'a Balıkesir'de iyi insanların adalet terazisinin bozulan ayarını yerine getireceğini düşünüyorum. Bu vakitten sonra 'Ordu'da sen, Balıkesir'de ben' dersem olmaz. O işin tadı bu vakitten sonra kaçar. Bundan sonra ayıp olur.

"İstanbul anketleri Ekrem Bey'in lehine"
Olmayan bir adaya karşı fark daha fazlaydı. Hızlı kampanya ile Murat Kurum ivme kazanıyordu. Kurum kendi olmaktan çıktıkça. Ona bir kimlik oturtmaya çalışıyorlar. Kavga ediyor, hakaret ediyor. Bunun sayın Kurum'a oturmadığını defalarca deneyimledim. Tanıdığım Murat Kurum ile izlediğim Murat Kurum aynı değil. Şu anda 4,5 puan Ekrem Bey'in lehine fark olduğunu arkadaşlar söyledi. Kurum'un her ankette geriye gidişinin konuşmasının dublaj gibimiş olmasına bağlıyorum. Erdoğan gelecek de vaziyete el koyacak algısı zarar veriyor.

Murat Bey'in şöyle bir durumu var. Geride olma psikolojisiyle bir icat, bir polemik çıkarmaya çalışıyor. Bir davetiyenin verilmiş olması kendileri açısından iyi bir şey, yollanmaması ayıptır. Yoktan yere polemik çıkarmaya çıkarması onun ivmesini aşağıya düşürüyor. Ekrem Bey'in gördüğüm kadarıyla meşru müdafa. Sayın Kurum polemik açıyor. Eskiden vaad ediyorduk, şimdi yaptıklarımızı söylüyoruz.

"Biz çakma Tayyip Erdoğan'la bu partiyi yönetemeyiz"
Bazen ekranlar altıya bölünüyor. Hep birden konuşuyorlar. Koskoca Hürriyet Gazetesi'nde Abdülkadir Selvi. Bugün de yazmış. İki kişi arasında telefon görüşmesi olmuş, Abdülkadir Bey'de var. Bu gerçek olsa senin ortam dinleme yapıyor olman lazım. Bu gerçek değil, bunun yazılması da gazetecilik değil. Biz Ekrem Bey'le bugüne kadar hiç tartışmadık, hiç ayrışmadık, hiç birbirimizi üzmedik, kötü söz söylemedik. Ekrem Bey kendi görev alanlarını, sınırlarını çok iyi bilen, özenli. Görev alanlarımıza çok saygılıyız. Aramızda arkadaşlık, kardeşlik hukuku var. Biz çakma Tayyip Erdoğan'la bu partiyi yönetemeyiz. 81 il başkanımızın görünürde 36'sı, toplamda 38'i bizi destekledi. Gece bitti her şey. Sabah 9'da kahvaltıya çağırdım. 'Bugüne kadar olan her şeyi unuttuk, bundan sonra birlikte yol yürüyeceğiz' dedim. Kongrelerde benim hakkımda en ağır sözleri söylemiş arkadaşlara bile temiz bir sayfa açtım. Ekrem Bey'le en ufak sürtüşmemiz olmadı. Ben ona baktığında bir arkadaş ve kardeş görüyorum. O da bana baktığında öyle görüyor. Ben Ekrem Bey'le ne kavga ederim. Mansur Bey'le de etmem. Hiçbir belediye başkanıyla kavga etmeyi istemem.

"Genel seçimlerde iktidar olmazsam aday olmam"
Ben Nisan ayının son haftası okula tayin olmuş öğretmen gibiyim. Haziran'da çocuklar karne alacak. Bu çocuklar ya okumazsa. Ben önümüzde yapılacak genel seçimlerde partiyi iktidar yapacağım. Yapmazsam oturmam, genel kurultayı toplar kendim de aday olmam. Yerel seçimlerde genel olarak tabloya bakacağız. Yerel seçimlerde elimizdeki 11 büyükşehirin, iyi senaryoda tamamını koruyacağını düşünüyorum. Diyelim ki bir yerlerde eksiklik yap, o neden kaynaklanmış analiz edilir. Yerel seçimler CHP'nin için bir mağlubiyetin, felaketin beklendiği yerler değil. Birkaç riskli gördüğümüz il var. Birkaç puan geride olduğumuz iller var. Buradan hiçbir adayın motivasyonunu düşürmek istemem. Havlu attığımız, bu il de gitti diyeceğimiz bir yer yok. Hiçbir ittifak olmadan çatır çatır çok önemli başarı elde etmek üzereyiz.

Lütfü Savaş'ın adaylık süreci
Lütfü Savaş'la ilgili defalarca söyledim. Hatay'da yaptırdığım bütün anketlerde çok net olarak Lütfü Savaş'ın ismini kiminle sorarsak. Memnuniyet anketinde mutlak memnuniyetsizlik, değiştirilmesi şart çıkmadı. Sorgulanması gerekiyordu. İkili sorulduğunda biraz önde çıkıyor. Başka partiler devreye girince biraz geride çıkıyordu. Üç kez sahaya ekip yolladım. Bütün mülakatlarda Lütfü Savaş'tan daha kuvvetli desteği olan birini bulsak seçimi banko kazanacağız. Bir alternatif aradık, bunu da Lütfü başkandan saklamadık. O da her seferinde bana 'Başkanım ben bu seçimi kazanıyorum' dedi. Son güne kadar, oraya gittiğimizde tepkinin yüzde 99'u hükümeteydi. Sağlık Bakanı çıktı, deprem sürecinin en çok çalışan bakanlardan bir tanesi. Yollamışlar bakanı. Çıktı konuşma yapmayı. Orada keşke Süleyman Soylu çıksaydı oraya, ne yapılsa haktır. Sağlık Bakanı çıktığında büyük bir uğultu, yuhlama falan. Bir ara Sağlık Bakanı bana dedi ki 'Birlikte çıkabiliriz'. 'Yok doğru olmaz' dedim. Acaba yanına mı gitseydim. Yüzde 99 protesto oldu. Hatay'da protesto eden kimseye bir şey demiyorum.

Ne olmuştu?
Burcu Köksal, Afyon'da partinin genel başkanı Özgür Özel'in de katıldığı bir mitingdeki konuşmasında, "Seçildiğimde Afyonkarahisar Belediyesi'nin kapıları DEM Parti hariç her siyasi partiye açık olacak" demişti.

Özgür Özel, Köksal'ın sözleri için 'sürçülisan' derken Köksal sözlerinin arkasında durmuş, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ise Köksal için "Ya kendine başka iş bulacak ya da başka parti" diye konuşmuştu.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Kütahya'da düzenlenen mitingde CHP'li belediyelerin, vatandaşların dini inançları, doğum yerleri, ırkları ya da siyasi görüşleri ne olursa olsun, tüm bireylere eşit ve adil belediye hizmetleri sunma taahhüdünde bulunacaklarını duyurdu. Özel, bu taahhüdün Cuma günü kamuoyu ile paylaşılacağını ve CHP'li belediye başkanlarına gönderileceğini ifade etti. Bu taahhütlerle birlikte, CHP'li belediyelerin, toplumun tüm kesimlerine ayrım gözetmeksizin hizmet edeceklerini belirten Özel, "Onlara inanıyoruz, güveniyoruz" dedi.