TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ, Can Atalay hakkındaki kararın birleşimi yönetirken okunmasına yönelik eleştirilere ilişkin, "Benim alnım ak, başım dik. Kim ne derse desin Anayasa'ya, yasalara, İçtüzüğe sadakatle yoluma devam edeceğim. Beni itham ederek beni yolumdan, davamdan, Anayasa ve yasaları uygulamaktan kimse alıkoyamaz" dedi.
Önceki gün TİP Hatay Milletvekili Can Atalay hakkındaki, Gezi davasında 18 yıl hapse mahkûm edildiğine ilişkin karar TBMM Genel Kurulu’nda okunmuştu. Meclis'te bir ilk yaşanarak Anayasa Mahkemesi’nin iki kez bu konuda hak ihlali kararı vermiş olmasına rağmen Genel Kurul'da TBMM Başkanvekili Bozdağ tarafından karar okunarak Atalay'ın milletvekilliği düşürülmüştü.
AA'nın aktardığına göre Bozdağ, TBMM Genel Kurulunun açılışında 3 milletvekiline gündem dışı söz verdi.
Bozdağ: Dün yapılan işlem Anayasa'ya uygun
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, İyi Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta ve Saadet Partisi Grup Başkanvekili Bülent Kaya'nın Genel Kurul'da dün okunan Yargıtay 3. Ceza Dairesinin Can Atalay hakkındaki yazısının "yokluğunun tespitine" dair bir önerileri olduğunu belirten Bozdağ, söz konusu dilekçeyi işleme almadığını söyledi. Bozdağ, "Dün yapılan işlem Anayasa'ya uygun ve Anayasa'nın uygulaması şeklindedir. Tekemmül etmiş, tamamlanmış bir işlemdir. Bu nedenle bu dilekçeyi işleme alamıyorum" diye konuştu.
Saadet Partisi Grup Başkanvekili Kaya ve CHP Grup Başkanvekili Günaydın'ın, usul tartışması açılmasını istemesi üzerine de Meclis Başkanvekili Bozdağ, usul tartışması açarak lehte ve aleyhte olmak üzere 4 milletvekiline söz verdi.
Zengin: Anayasa fırlatmak için değildir, okunmak içindir
Lehte söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, dün Genel Kurul'daki tablonun Türkiye'yi rahatsız ettiğini belirterek TBMM'nin tavrının herhangi bir yargı kurumunun tarafını tutmak yönünde olmaması gerektiğini söyledi.
Zengin, "'Genel Kurul'da bunu duymadık, duymadığımız için yok hükmündedir' deniliyor. Zaten duyulmaya dair bir irade yoktu" ifadelerini kullandı.
TBMM Başkanvekili Bozdağ'a Anayasa kitapçığı fırlatıldığını belirten Zengin, "Anayasa fırlatmak için değildir, okunmak içindir" dedi.
Zengin, dün Genel Kurul'da AKP'li milletvekillerine DEM Partisi Mersin Milletvekili Perihan Koca Doğan'ın "katil" diye bağırdığını anlatarak şöyle devam etti:
"Bir grup milletvekili Meclisi terörize ederek iş çıkarabileceğini zannediyor. Meclisin asli dili kelimelerdir. Meclisin asli dili hukuktur. Dün burada yapılan da Anayasaya uygun bir eylemdir. Her şey hukuk zemininde varlık kazanmıştır."
MHP Grup Başkanvekili Muhammed Levent Bülbül, İçtüzük'te Yargıtay tarafından kesinleşmiş bir karar hakkında "Meclis, Anayasa Mahkemesinin kararını beklemelidir" gibi bir hüküm yer almadığını belirterek "Meclisin yaptığı işlem son derece açıktır ve hukuka uygundur. Bunun Anayasa'ya, İçtüzüğe aykırı olduğunu çıksın Anayasa'dan bir cümle okuyarak bir tane babayiğit buradan okusun biz de dinleyelim" diye konuştu.
Bülbül: Anayasa Mahkemesi haddini, hududunu aştı
Anayasa Mahkemesi'nin haddini, hududunu aştığını dile getiren Bülbül, "Anayasa Mahkemesi kendini bir temyiz makamı olarak görmüştür" değerlendirmesini yaptı.
"Anayasa Mahkemesi üyelerini de Yargıtay üyelerini de siz atadınız"
CHP Grup Başkanvekili Günaydın ise TBMM'de konuşma yapma ölçüsünün babayiğitlik değil, hukuka uygun bilgi sunmak olacağını belirtti.
Anayasanın 83. maddesini okuyan Günaydın, "Demek ki bu işler babayiğit olmakla değil, Anayasa'yı iyi bilmekle oluyor" dedi.
Günaydın: AYM ve Yargıtay üyelerini siz atadınız, atadığınız adamlar kapışıyor
Günaydın, "Anayasa Mahkemesi üyelerini de siz atadınız, Yargıtay üyelerini de siz atadınız. İki mahkeme arasında, atadığınız adamlar kapışıyor, utanmadan bunu sorun haline getiriyorsunuz" ifadelerini kullandı.
TBMM Başkanvekili Bozdağ'ın İçtüzüğün 68. maddesine göre dün birleşimi kapattığını anlatan Günaydın, "Burada stenograflar not edemezken, katibin söylediğini kimse duyamazken sükunet sağlanamamışken nasıl okuttu bu kararı?" diye sordu.
Saadet Partisi Grup Başkanvekili Kaya ise gerekçe uydurmanın bir kararın hukuki olacağı anlamına gelmeyeceğini belirterek en kötü kararın bile altında hukukçuların gerekçeleri olduğunu söyledi.
Kaya, Yargıtay 3. Ceza Dairesinin kararının Meclis Genel Kurulunda okunmasını, darbe bildirilerinin TRT'de okunmasına benzetti.
Güler: Başörtüsü zulmüne uydurma gerekçeyle alkış tutanlar hukuk dersi veremez
AK Parti Grup Başkanı Güler, Anayasanın 138. maddesindeki "Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez." hükmüne işaret ederek "Yani arkadaşlar diyor ki; 'Anayasamızın 138. maddesinin son fıkrasını kaldırın, görmeyin. Yargıtay kesin hükmünü görmeyin,' Neden? 'Bizim şu anda bu işimize geliyor.' Klasik CHP tavrı işte" dedi.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bir hukuk devleti olduğunun altını çizen Güler, "90'lı yıllarda başörtüsü zulmüne, bırakın kanun, bırakın yönetmelik bir uydurma gerekçeyle alkış tutanlar; 367 meselesinde bırakın kanun, bırakın yönetmelik, '411 el kaosa kalktı' derken alkış tutanlar, bizlere hukuk dersi veremez" diye konuştu.
DEM Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, DEM Partisi Mersin Milletvekili Doğan'ın "katil" dediğinin tutanaklarda yer almadığını söyledi.
Bunun üzerine söz alan AKP Grup Başkanvekili Zengin, Genel Kurul kapandıktan sonra DEM Partisi Mersin Milletvekili Doğan'ın defalarca "katil" diye bağırdığını belirterek kapandıktan sonra da Genel Kurulda kayıtlara devam edilmesini önerdi.
CHP Grup Başkanvekili Günaydın, Zengin'in önerisine katıldıklarını dile getirdi.
Meclis Başkanvekili Bozdağ, konuşmaların ardından tutumunda bir değişiklik olmadığını belirtti.
Bozdağ: Belli ki Can Atalay unutuldu, Bekir Bozdağ üzerinden bir şey yapılıyor
TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ, Genel Kurulda dünden bu yana şahsına haksız ithamlar yapıldığını; kürsü masumiyeti ve tarafsızlığı nedeniyle bunlara cevap veremediğini kaydetti.
Tartışmaların sürekli tekrarlandığını ifade eden Bozdağ, "Belli ki Can Atalay unutuldu, Bekir Bozdağ üzerinden bir şey yapılıyor. Bir defa şunu söyleyeyim; FETÖ terör örgütü elebaşı Fethullah Gülen terörist başıdır, bir terör örgütünün yöneticisi, kurucusudur, eli kanlı bir katildir. Ben bunu defalarca hem medyada hem burada söyledim ama 2011'de, 13 sene önce söylenmiş bir sözü sürekli getirip benim daha sonra söylediklerimi yok saymak, büyük bir haksızlıktır" diye konuştu.
"FETÖ ile mücadele konusunda ortaya koyduğum iradenin zekatı yeter"
Bozdağ, 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimini hatırlatarak "15 Temmuz'da CHP'den, diğer partilerden pek çok arkadaşımızla burada bombaların altında da 'bize düşen burada ölmektir' diye milletvekilleriyle beraber meydan okuyan da bir Bekir Bozdağ var. O zaman o konuşma da var ve bu devletin içerisine sızmış bu Haşhaşilerin, bu teröristlerin Türkiye Cumhuriyeti'nin yargısından, ordusundan, emniyetinden, kurumlarından ayıklanması konusunda Cumhurbaşkanı'mızın liderliğinde büyük bir mücadeleyi verirken en önde duran da bu kardeşinizdir. Benim yaptıklarım ortadadır. FETÖ ile mücadele konusunda ve bilumum terör örgütlerine Türkiye'yi dar etme konusunda ortaya koyduğum iradenin zekatı beni bu konuda haksız yere eleştirenlere fazlasıyla yeter, artar bile" ifadelerini kullandı.
"Benim ne yaptığım ortada"
Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bizim çöplüğe attığımız, çöplükte bıraktıklarımızı ve daha sonra ifade ettiğimiz net fikirleri de yok sayarak o çöplüğü karıştırıp getirenler sadece ellerini ve dillerini kirletirler. Ben tüm arkadaşlarımızdan istirham ediyorum; lütfen buranın şahsiyat yapmadan bir çalışma ortamını hep beraber yapalım. Benim alnım ak, başım dik. Kim ne derse desin Anayasa'ya, yasalara, İçtüzüğe sadakatle yoluma devam edeceğim. Beni itham ederek beni yolumdan, davamdan, Anayasa ve yasaları uygulamaktan kimse alıkoyamaz. Bekir Bozdağ'ın hayatı 98'den beri kamunun önündedir. Benim ne yaptığım ortada, her şey de kayıt altındadır. Birkaç tane örnek alıp benim daha sonra yaptığım mücadeleyi ve bunları devletten ayıklamak için yaptığım gayreti, çabayı hiç kimse yok sayamaz. Terör örgütü vasfı olmadığı dönemde herkesin söylediklerini bir çıkarır, yarıştırırsak neler olur... Ama biz dershanelerin, medya organlarının, eğitim kurumlarının, derneklerin kapatılmasında; yargının, adliyenin, emniyetin, ordunun, devletin tüm kurumlarına sızmış teröristlerin temizlenmesinde büyük bir fedakarlık yaptık."
Artık bu konuda konuşmayacağını, kendisine iftira edenlerle hukuk önünde hesaplaşacağını belirten Bozdağ, sözlerini şöyle bitirdi:
"Benim CHP'li çok dostlarım var; DEM Parti'den, İyi Parti'den, MHP'den, Saadet'ten beni öğrenciliğimden beri tanıyanlar var. benim hayatımın her anını bilenler var. O şahitlere de sorun, Bekir Bozdağ'ı size anlatırlar, terör örgütleri karşısında nasıl bir tavır karşısında olduğumu size söylerler. Biz terörün de teröristlerin de terör örgütlerinin de Amerika'nın kucağında oturup bu memlekete meydan okuyan herkesin de karşısındayız, karşısında olmaya devam edeceğiz."