Ekonomi

Türkiye Merkez Bankası Başkanı'nın aylar süren çöküşü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Hafize Gaye Erkan’a yönelik güveni son ana kadar neredeyse hiç sarsılmadı. Ancak Maliye Bakanı Mehmet Şimşek gibi yaklaşık 1,1 trilyon dolarlık ekonomiyi “düzeltme” misyonunda olan diğer "ağır topların" güvenini kaybetmiş olması onun felaketini getirdi.

Bloomberg'in aktardığına göre, İsimlerinin açıklanmasını istemeyen ve tartışmalar hakkında bilgi sahibi kişiler, Erkan'ın personeliyle yaşadığı çatışmaların ardından yaklaşık sekiz aylık görev süresinin sona ermesinin başarısızlıkla sonuçlanan bir güç oyununun sonucu olduğunu söyledi. 

 yaklaşık on yılını Goldman Sachs Group Inc. şirketinde geçiren Türkiye'nin ilk kadın merkez bankası başkanı, bunu "büyük bir karakter suikastı kampanyası" olarak gördüğünü ve ailesi ile küçük çocuğunu korumak için istifa ettiğini söyledi.

Erdoğan'ın geçtiğimiz mayıs ayında yeniden seçilmesinin ardından Erkan'ın -Şimşek'le birlikte geleneksel politikalara dönüşün ortasında- övgülere mazhar olması, bir ödemeler dengesi krizini ve potansiyel olarak düzensiz bir para birimi devalüasyonu riskini ortadan kaldırdı.

Ancak perde arkasında, Erdoğan tarafından atanan teknokratlar grubunun arasında göreve başladıktan ancak birkaç ay sonra çatlaklar göstermeye başladığı belirtiliyor.

LinkedIn profiline göre, 20 yılı aşkın bir süre ABD'de yaşayan ve Princeton Üniversitesi'nde finans mühendisliği ve uygulamalı matematik alanında doktora yapan Erkan, geçtiğimiz Haziran ayında Türkiye'ye döndüğünde ülkesindeki pek çok kişi için tanınmayan birisiydi.

Erkan, First Republic Bank'ta yaklaşık sekiz yıl çalıştıktan sonra Türkiye'deki görevine başladı; yaklaşık altı ay bu bankanın eş başkanlığını yürüttü ve ardından birkaç ay New York merkezli ticari gayrimenkul kredisi veren Greystone'un icra kurulu başkanlığını yaptı.

Atanmasının üzerinden iki hafta geçmeden Türkiye'nin en uzun parasal sıkılaştırma süreçlerinden birini başlattı.

Fiyatlar yukarı doğru spiral çizmeye devam etti ancak politikacılar artık Erkan'dan önce sıkça rastlanan düşük faiz oranlarının enflasyonu düzelteceği hülyasına kapılmıyordu. Bu süreçte döviz piyasasına gizli müdahaleler devam etse de brüt döviz rezervleri Erkan'ın göreve gelmesinden bu yana yüzde 50'den fazla arttı

Merkez Bankası verilerine göre, Erkan'ın görevde olduğu süre boyunca yabancı yatırımcılar devlet tahvili ve Türk hisse senetlerinden net 5,3 milyar dolar satın aldı. Borsa İstanbul 100 endeksi bu dönemde yüzde 60'tan fazla yükseldi.

Yatırımcı güveni güçlendi ancak hükümet içindeki bazı kişiler için gerilim tırmanmaya başlamıştı bile. Bazılarına göre Erkan kamuoyunda algılandığı gibi bir teknokrat değildi.

Bu kişiler, Erkan'ın göreve başladıktan birkaç ay sonra, daha önce bakanlar ya da hükümet yetkilileri için çalışmış kişileri seçerek siyasi açıdan bilgili bir danışman ekibi oluşturmaya başladığını söyledi.

İnsanlar, Merkez Bankası’nın aralık ayında yerel bir gazeteye verdiği ilk mülakatın, Erkan'ın hedeflerini doğruladığını söylediler. Bu röportajda Erkan, politikanın zaten yeterince sıkı olduğunu söyleyerek bir kez daha “güvercin bir ton” takınmış görünüyordu. Bu yorum, faiz belirleme komitesinin bazı üyelerinin, Başkan'ın Erdoğan'a daha sempatik görünmek istediğini ve erken bir gevşeme döngüsü başlatabileceğini düşünmesine yol açtı.

Diğer insanlar ise tamamen başka bir şeye odaklandı. Röportajda Erkan, İstanbul'da ev alamadığını ve ailesinin yanına taşınmak zorunda kaldığını söylerken, fiyatların neden düşmediğini de sorguladı. Finanstan milyonlar kazanan birinin şikayetlerine inanmayan Türkler arasında bu sözler sosyal medyada viral oldu.

Resmi kayıtlara göre, Erkan, 2023'te, ayrıldıktan yaklaşık bir buçuk yıl sonra iflas eden ABD'nin bölgesel kredi kuruluşu First Republic Bank'tan ayrıldığında, 23 milyon dolardan fazla parayla ayrılmıştı .

Bazı hükümet üyeleri için Erkan'ın konut fiyatlarıyla ilgili yorumu fazla siyasi ve ekonomi yönetiminin yansıtmak istediği teknokrat imajıyla çelişkili olarak yorumlandı.

Faiz belirleyen Para Politikası Kurulu içindeki gerilim ocak ayında Erkan'ın yatırımcı toplantıları için New York'a gitmesi ve Erdoğan'ın ekonomi ekibini değiştirmesinden bu yana Merkez Bankası tarafından düzenlenen ilk toplantı olmasıyla doruğa çıktı.

Edinilen bilgiye göre, Erkan başlangıçta diğer başkan yardımcılarını geziye götürmek istemedi. Sonunda PPK üyeleri Fatih Karahan ve Cevdet Akçay kendisine eşlik etti. Yatırımcı ilişkilerinden sorumlu yardımcısı Hatice Karahan ise gezide yoktu.

JPMorgan Chase & Co. şirketinin genel merkezinde düzenlenen etkinlik, bazılarının karışık mesajlar olarak nitelendirdiği, Erkan'ın ocak ayına kadar faiz artırımlarına son verileceğinin sinyalini vermesiyle sonuçlandı. 

Bu durum Erkan'ın üç hafta sonra görevden ayrılmasına zemin hazırladı.

Yatırımcı görüşmelerini tamamladıktan sonra Erkan 10 gün daha Türkiye'ye dönmedi ve yerine bir başkan vekili atamadan seyahatini neredeyse bir aya uzattı.

Erkan ABD'deyken, yerel bir gazetenin Erkan'ın ailesinin Merkez Bankası'nın işlerinde rol oynadığına dair iddiaları yayınlamasıyla ülkede bir skandal patlak verdi.

Konuyla ilgili o dönemde Bloomberg’e konuşan bazı isimler, Erkan'ın babasının bankada sürekli bir varlık gösterdiğini ve kurumda resmi bir rolü olmamasına rağmen bankanın işlerine - özellikle de personel kararlarına - dahil olduğunu doğruladıklarını söyledi. 

Erkan'ın babası İstanbul Sanayi Odası'ndaki bir toplantı da dahil olmak üzere sık sık iş etkinliklerine katılıyordu. Bu kişiler, Şimşek'in de Erkan'ın bu katılımı karşısında şaşıranlar arasında olduğunu söyledi.

İddiaların ortaya çıkmasından günler sonra Erkan iddiaları reddetti ve yasal yollara başvuracağını söyledi. X'te yaptığı açıklamada Erkan, yatırımcılarla daha fazla görüşme yapmak üzere ABD'de olduğunu söyledi.

Bu noktada, ocak ayındaki politika toplantısına bir haftadan az bir süre kaldı ve faiz kararlarının öncesinde iletişim kesintisi yaşandı.

Kaynaklar, iddiaların ve Erkan'ın ABD'ye yaptığı uzun ziyaretin, para politikası açısından önemli tartışmaların olduğu süreci sekteye uğrattığını söyledi.

Geçen ay politika yapıcıların normalde faiz oranlarını tartışacağı hafta, bunun yerine PPK üyeleri ve Erkan arasında son olaylar üzerine yapılan çok sayıda tartışmayla geçti. Şimşek arabuluculuk yapmak amacıyla bu toplantıların bazılarına katıldı.

Erkan ve Şimşek arasında da tansiyon giderek yükseliyordu. Şimşek ve diğer politika yapıcılar bu gerilimin merkez bankasının güvenilirliğini ve itibarını sorgulatacağından giderek daha fazla endişe duymaya başladılar. Kaynaklar, maliye bakanının sonunda Erdoğan'a durumu anlattığını ve cumhurbaşkanından Erkan'ı görevden almasını istediğini söyledi.

Başlangıçta plan, para politikasını çok fazla sıkılaştırdığı için Erkan'dan önceki üç kişiyi görevden alan Erdoğan'ın tasarladığı yeni bir politika hamlesi algısından kaçınmak için önümüzdeki ay yapılacak yerel seçimlere kadar beklemekti.

Son bundan daha erken geldi.

Erkan Cuma günü gece yarısından kısa bir süre önce "görevden affını" istediğini açıkladı. Saatler sonra yayınlanan bir Cumhurbaşkanlığı kararında Erdoğan'ın onu "görevden aldığı" belirtildi.