Ankara, ABD ile iki senedir müzakere edilen 40 adet F-16 savaş uçağı alımı konusundaki umudunu yitirmese de olumsuz bir yanıt durumunda seçeneklerini oluşturmaya çalışıyor. Eurofighter savaş uçaklarının tedariki açısından en büyük sorun ise Almanya.

2019 senesinde Rusya’dan satın aldığı S-400 hava savunma sistemlerini konuşlandırması nedeniyle ABD tarafından beşinci nesil F-35 savaş uçağı projesinden çıkarılan Türkiye, o tarihten bu yana hava kuvvetlerinde bir zafiyet olmaması için savaş uçağı tedarik etmeye çalışıyor.

2021 sonunda 40 adet yeni F-16 savaş uçağı ve mevcut filoları için 79 adet modernizasyonu kiti almak için resmi başvuruda bulunan Türkiye, bu adımla hem Ankara-Washington ilişkilerine pozitif bir gündem katmak hem de gereksinim duyduğu askeri ekipmana ulaşmayı öngörüyordu.

Taraflar arasındaki teknik görüşmelerin sona ermesine karşın ABD yönetimi, satış için nihai onayı vermesi gereken Kongre’de yaşanan Türkiye karşıtlığı ve Türk Parlamentosu’nun hala İsveç’in NATO’ya üyeliğini onaylamaması nedenleriyle somut adımı atmadı.

Türkiye, böyle ortamda 4 Avrupa ülkesinin birlikte geliştirdiği Eurofighter Typhoon savaş uçağı konusunda İngiltere ile görüşmelere başladı. Türkiye’nin bu niyetiyle ilgili en somut açıklamayı Savunma Bakanı Güler yapmış ve 40 adet savaş uçağı almak istediklerini kaydetmişti. bu açıklama, genel itibariyle ABD’ye verilmiş “seçeneksiz değiliz” mesajı olarak da algılandı.

Eurofighter üreticisi ülkelerin tutumu nasıl?
Güler, bu açıklamayı yaptıktan bir hafta sonra İngiltere Savunma Bakanı Grant Schapps’ı Savunma Bakanlığı’nda ağırladı.

İki bakan, Türkiye-İngiltere güvenlik ve savunma alanındaki işbirliğini daha da geliştirmek için bir Niyet Beyanı’na imza attılar. Niyet Beyanı, her iki ülke savunma sanayilerinin daha yakın işbirliğini de öngörüyor.

Güler ve Schapps, basına yaptıkları açıklamalarda, Eurofighter Typhoon konusunu da ele aldıklarını açıkladılar.

Savunma Bakanı, “Birleşik Krallık ile başta Millî Muharip Uçağımız KAAN olmak üzere birçok alanda var olan iş birliğimizi Eurofighter Typhoon savaş uçakları gibi yeni konularda da geliştirmek istiyoruz,” ifadelerini kullandı. İngiliz Bakan da Güler ile görüşmesinde TFX (Milli Muharip Uçak-KAAN) Projesi ile Türkiye’nin Eurofighter Typhoon tedarik talebinin de ele alındığını aktardı.

Ancak bu uçakların alınması için Londra’nın onayı yeterli değil. Eurofighter, Avrupa’nın önde gelen dört ülkesi İngiltere, İtalya, İspanya ve Almanya tarafından geliştirilmiş ve üretilmiş bir savaş uçağı. Üçüncü taraflara satışı için dört ülkenin de onayı gerekiyor.

Almanya Türkiye'ye silah satışını kısıtladı
Savunma Bakanı Güler, geçen hafta yaptığı açıklamada, bu unsurun önemine dikkat çekerken, “Hem İngiltere hem İspanya ‘evet’ diyor, şimdi Almanya'yı razı etmek için onlar çalışıyorlar. O sorunu İngiltere ve İspanya ‘Biz çözeceğiz' diyorlar. Olursa 40 tane Eurofighter uçağı almayı planlıyoruz,” dedi.

Türkiye’ye silah satışı konusunda zor bir müttefik olarak bilinen Almanya, 2019’da Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Suriye’nin kuzeyinde başlattığı Barış Pınarı Harekatı sonrasında bu politikasını da daha da sertleştirmiş ve “Suriye'de kullanılabilecek savunma sanayi ürünlerinin ihracatına onay verilmeyeceğini” duyurmuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçen hafta gittiği Almanya’da Şansölye Olaf Scholz ile ortak basın toplantısında Almanya’nın bu politikasını eleştirmiş, Eurofighter Typhoon’un verilmemesi durumunda Türkiye’nin başka kaynaklara yöneleceğini söylemişti.

Savunma Bakanlığı kaynakları, Eurofighter Typhoon için görüşmeler yapılmasına karşın Türkiye’nin hala ilk tercihinin F-16 savaş uçağı olduğunu kaydediyorlar. Türkiye, mevcut hava kuvvetlerinin omurgasını oluşturan F-16’ları 1980’lerin sonundan beri kullanıyor.

Ancak ABD’den olumlu bir adım gelmemesi durumunda seçenekleri oluşturmaya çalışan Ankara, bu kapsamda Eurofighter’ı en uygun opsiyon olarak görüyor. Kaynaklar, basında çıkan haberlerin aksine Türkiye’nin ikinci el Eurofighter değil, bu savaş uçağının en gelişmiş modeline talip olduklarını da kaydediyorlar.

İsveç'in NATO üyeliği denklemin parçası
ABD ile Türkiye arasındaki F-16 pazarlığında denklemin bir unsuru da İsveç’in NATO üyeliği.

İsveç ve Finlandiya, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal girişiminin ardından tarafsızlık politikasından vazgeçip NATO’ya katılma başvurusunda bulundular.

Türkiye, her iki ülkenin başta PKK olmak üzere terörle mücadelede istenilen işbirliğini göstermedikleri için tüm baskılara rağmen katılım protokollerini onaylamadı. Yapılan müzakereler sonunda Finlandiya’ya Nisan 2023’te yeşil ışık yakan Türkiye, İsveç ile ilgili süreci henüz tamamlamadı.

ABD yönetimi ise İsveç ile ilgili süreç tamamlanmadan F-16 satışı için gerekli adımı atmayacağını kaydediyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılım protokollerini Ekim ayı sonunda TBMM’ye göndermiş ve konu geçen hafta Dışişleri Komisyonu’nda ele alınmıştı. Komisyon, daha fazla bilgi gerektiği gerekçesiyle gerekli onayı vermemiş, bir sonraki toplantıda yeniden ele alacağını kaydetmişti.

Bu gecikme, İsveç ile ilgili olumlu adımı 28-29 Kasım’da gerçekleştirilecek NATO dışişleri bakanları toplantısı öncesi duymak isteyen ABD ve diğer NATO ülkelerinde rahatsızlığa neden olmuştu. Bu gecikmeye rağmen TBMM’nin ileriki haftalarda İsveç ile ilgili onayı vereceği değerlendirmeleri Ankara’da yapılmaya devam ediliyor. Ancak bu gelişmenin ardından ABD’nin F-16 satışı ile ilgili adımı atmayacağı belli olacak.

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir