Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanmasını talep etmek için Galatasaray Meydanı’nda 1995 yılından beri oturma eylemi yapan Cumartesi Anneleri/İnsanları, 2018'den beri kendilerine uygulanan yasağın kaldırılmasının ardından üçüncü kez meydanda açıklama yaptı.
Kayıp yakınları adına 974’üncü hafta açıklamasını Oya Ersoy okudu. “Barışçıl toplanma özgürlüğümüzün hukuka aykırı olarak engellendiği beş yılın ardından asıl buluşma mekanımız olan Galatasaray Meydanı’nı kapatan polis bariyerleri önünden kamuoyuna sesleniyoruz” diyen Ersoy, şöyle devam etti:
“Sesimizin, sözümüzün mekanı Galatasaray Meydanı’na en yakın noktadan devlete, inkara ve cezasızlığa son vererek zorla kaybetme suçlarında maddi gerçeği açığa çıkartma, suçun faillerini yargılayarak cezalandırma yükümlülüğünü yerine getirme çağrımızı yineliyoruz. Devletin sorumluluklarını hatırlatmak ve gözaltında kaybedilen insanların hikayelerini kamuoyuna duyurmak, unutulmalarının önüne geçmek kararlılığımızı sürdürüyoruz. 974. haftamızda 43 yıldır inkar ve cezasızlıkla unutturulmak istenen Hayrettin Eren dosyasını kamuoyu ile paylaşıyoruz.
ÇOK SAYIDA TANIK VARDI: 26 yaşındaki Hayrettin Eren, İstanbul’da yaşıyordu. 12 Eylül darbe koşullarında hakkında arama kararı vardı. 21 Kasım 1980 tarihinde otomobili ile İstanbul Saraçhane’ye gitti. Burada buluştuğu arkadaşı ile birlikte gözaltına alındı. Hayrettin, arkadaşı ve otomobili önce Karagümrük Karakoluna, oradan da Gayrettepe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Hayrettin, Gayrettepe Siyasi Şube’nin bodrum katında ağır işkence altındayken, kapıda bekleyen annesine “Gözaltında böyle biri yok!” denildi. Emniyetin bahçesinde duran otomobili gösterip, ‘Oğlumun arabası burada kendisi nasıl yok?’ diye ısrar eden Elmas Eren tartaklanarak dışarı atıldı. Sonra Hayrettin’in arabası da kaybedildi. Hayrettin Eren’i gözaltına alınırken, karakolda tutulurken ve siyasi şubede işkencedeyken gören çok sayıda tanık vardı. Ancak onun gözaltına alındığı inkâr edildi.
VAZGEÇMEYECEĞİZ: Sıkıyönetim Savcılığı’na yapılan suç duyuruları sonuçsuz bırakıldı. Aradan geçen 43 yılda da ailenin tüm girişimlerine rağmen hukuk işletilmedi. Hayrettin Eren’in akıbeti gizlendi, onu kaybedenler cezasız bırakıldı. Eren Ailesi üç kuşaktır Hayrettin’i ve adaleti aramaktan vazgeçmedi. 974.haftamızda bir kez daha ‘Hayrettin Eren’in akıbeti açıklanana, korunan failleri yargılanıp, cezalandırılana kadar, adalet sağlanana kadar bu dava bizim için kapanmayacak’ diyoruz. Kaç yıl geçerse geçsin; Hayrettin Eren için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz.
Ne olmuştu?
Galatasaray Meydanı, 700’üncü haftada yaşanan polis saldırısının ardından Cumartesi Anneleri'ne yasaklanmıştı. 2018’de yaşanan yasaklama ve polis saldırısı AYM’ye taşınmış, AYM'nin verdiği ihlal kararının ardından kayıp yakınları tekrar meydana gitmeye başlamıştı. Ancak Beyoğlu Kaymakamlığı, AYM kararına rağmen 29 hafta boyunca eylemi yasakladı. Meydana gelen kayıp yakınları işkence ile gözaltına alınıyordu.
Emniyet 29 hafta boyunca yüzlerce çevik kuvvet, sivil polis ve gözaltı aracını İstiklal Caddesine sevk ederek Galatasaray Meydanı ve çevresini abluka altına alıyordu.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'ya da 8 Kasım'da Meclis'teki Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kendisine sorulan bir soruya verdiği yanıtta, "Cumartesi Anneleri'nin yaşadığı mağduriyettir. En kısa sürede çözüm üreteceğiz" demişti.
Yerlikaya'nın açıklamasının ardından Galatasaray Meydanı, tekrar Cumartesi Anneleri'ne açılmıştı. (HABER MERKEZİ)