AKP Merkez Yürütme Kurulu (MYK), Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında toplandı. MYK'nın ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, son zamanlarda Atatürk'e yönelik kullanılan "hakaret" ifadelerine ilişkin olarak "Devletimizin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanımız, Kurtuluş Savaşımızın Başkumandanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili her türlü çirkin söylemin karşısında oluruz" dedi. Seçim güvenliğinin sağlanmasına dair soruları ise "Türkiye güvenli şekilde seçim yapan ve güvenli bir ülkedir. Seçimin güvenliğini sağlama bakımından İçişleri Bakanlığımız, Milli Savunma Bakanlığımız bütün gücüyle sandıkların güvenliğini sağlayacak şekilde yüksek konsantrasyonla çalışmaktadır" diyerek yanıtladı.
Parti genel merkezindeki toplantı yaklaşık 1,5 saat sürdü.
AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, MYK'nın ardından gazetecilere açıklama yaptı. Çelik, şunları söyledi:
"Neredeyse siyasi aklın rafa kaldırıldığı, onun yerine yapay zeka ile karar verilmeye çalışıldığı, onun da hiçbir neticesinin olmadığı bir tablo var. CHP Genel Başkanı, Sosyalist Enternasyonal Konsey toplantısında, 'Aşırı sağın yükselişine ve popülizme karşı mücadelede insanların yanında durmalıyız' diyor. Ama en ağır aşırı sağ sembolleri ve söylemleri kullananları partisinden belediye başkan adayı yapıyor. Aynı zamanda, demokrasinin en büyük düşmanı olan terörle ilgili, ilkeli ve demokratik bir söylem kullanmayan, tersi istikamette ileri gidenlerle de bir ittifak gerçekleştirmeye çalışıyor. İşte bütün bunlar demokrasiyi zehirleyen siyasetsizliğin neticesidir."
"Türkiye yine güvenli şekilde seçimleri yapacak ve sandığa ulaşacaktır"
Seçime yönelik tedbirlere dair soru üzerine Çelik, "Bütün siyasi partilerin üzerine düşen, sandık güvenliğini sağlamak, milletin iradesinin tam tecelli etmesine yardımcı olmaktır. Bu sebeple Yüksek Seçim Kurulunun ve devlet kurumlarının aldığı tedbirler var. Bunun yanı sıra, siyasi partilerin temsilcilerinin olayı takip etmekle ilgili vazifeleri var. AK Parti olarak şuna inanıyoruz; herkes sahada özgürce siyasi faaliyet yapabilsin. Hukuk ilkeleri çerçevesinde, demokratik ilkeler çerçevesinde herhangi bir nefret siyasetine ve antidemokratik bir duruma savrulmadan, meşruiyet çerçevesinde herkes siyasi faaliyetini yapabilsin, vatandaşımıza gitsin, kendisini anlatsın" değerlendirmesinde bulundu.
"Türkiye güvenli şekilde seçim yapan bir ülkedir"
Kamuoyunun, üst üste yaşanan olumsuz olaylar üzerine seçim güvenliğiyle ilgili haklı olarak sorular sormaya başladığını belirten Çelik, "Herkes şundan emin olsun. Türkiye güvenli şekilde seçim yapan ve güvenli bir ülkedir. Seçimin güvenliğini sağlama bakımından İçişleri Bakanlığımız, Milli Savunma Bakanlığımız bütün gücüyle sandıkların güvenliğini sağlayacak şekilde yüksek konsantrasyonla çalışmaktadır. Güvenlik güçlerimiz pek çok seçimde güvenli bir şekilde bu süreçleri yönettiler… Türkiye yine güvenli bir şekilde seçimleri yapacak ve sandığa ulaşacaktır" dedi.
"Atatürk'e karşı kötü sözün meşrulaştırmasını asla kabul etmeyiz"
Çelik, son zamanlarda Mustafa Kemal Atatürk'e yönelik kullanılan hakaret ifadelerine dair değerlendirmesinin sorulması üzerine, şunları söyledi:
"Biz ne dini değerlerin istismarına ne de dini değerleri inciten birtakım açıklamalar yapılmasına müsaade ederiz. Bunlara karşı söylemimizi, duruşumuzu, siyasi mücadelemizi net bir şekilde ortaya koyarız. Çünkü vatandaşlarımızın sahip olduğu değerleri incitmeye hukuken de ahlaken de hiç kimsenin haklı yoktur. Biz siyaseten bunlarla mücadele etme konusunda son derece tecrübeliyiz. Bundan sonrasında bu mücadelemizi sürdüreceğiz. Benzer şekilde devletimizin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanımız, Kurtuluş Savaşımızın Başkumandanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili her türlü çirkin söylemin karşısında oluruz. Her türlü kötü sözün karşısında oluruz. Tarihin değerlendirilmesi, tarihin eleştirilmesi, tarihin tartışılması başka bir şeydir. Dünyadaki bütün liderlerin bulunduğu dönemlerde yaptıkları işler, imza attıkları siyasetler, işte kitaplar yazılır, filmler çekilir, tarihçiler tartışır, belgeler konuşur. Bu başka bir konudur. Zaten bütün demokrasilerde haktır bu. Bütün dünyada da bu şekilde olmaktadır. Ama devletimizin kurucu liderine Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e karşı herhangi bir nefret söyleminin, herhangi bir kötü sözün meşrulaştırmasını asla kabul etmeyiz. Bunların da tamamen karşısında oluruz ve bunlarla da mücadeleyi güçlü bir şekilde vermeye devam ederiz."
"Cumhurbaşkanımızın arabulucu olma çağrısı devam etmektedir"
Rusya ve Ukrayna savaşında Türkiye'nin arabulucu görevi üstlenmesine yönelik bir zeminin oluşturulma ihtimalinin söz konusu olup olmadığına dair soruyu Çelik, şu sözlerle yanıtladı:
"İki tarafla da konuşabilen, bir diplomasi kapasitesi ortaya koyabilen, iki tarafın da alt düzeyde Türkiye'ye gelmesini sağlayan ve üst düzeydeki bir buluşma için öncülük eden Türkiye oldu. Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu diplomatik kapasite aslında halen masadaki barışı gerçekleştirebilecek yegane diplomatik kapasite ve yegane diplomatik seçenektir. Dolayısıyla Sayın Cumhurbaşkanımızın Rusya-Ukrayna arasında arabulucu olma çağrısı, iki taraf da kabul ettiği takdirde devam etmektedir. Şu ana kadar iki tarafın da 'Eğer böyle bir aşamaya gelinirse yegane güvenilir arabulucu Türkiye'dir' yönündeki iradesinde bir değişiklik olmamıştır."