Politika

İyi Parti Sözcüsü Zorlu: Türkiye seçime gitmeden sistemin tadilatını konuşacak

“Siyaset topyekun yeni bir iklime ve yeni bir söylem üretimine doğru evrilmek zorundadır"

İyi Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu, 6’lı masa sürecinde parti olarak bazı iletişim hatalarının kıskacında kaldıklarını söyledi. Siyasetin topyekûn yeni bir iklime ve yeni bir söylem üretimine doğru evrilmek zorunda olduğunu düşünen Zorlu, İyi Parti’deki istifalar ve sonrasında yaşananlarla ilgili açıklamalarda bulundu.

Siyaset eleştirisi

Sözcü yazarı Aytunç Erkin’e konuşan İyi Parti Sözcüsü, Ankara Milletvekili Kürşad Zorlu, “Siyaset topyekun yeni bir iklime ve yeni bir söylem üretimine doğru evrilmek zorundadır. Doğal olarak bu yenilenme süreci siyaseti kendi içerisinde yeni aktörlerle baş başa bırakabilir” dedi.

Sistem değişikliği

“Siyasetin bu kilitlenmişliği üretim, kalkınma ve bilimsellik ekseninde bir inşa sürecine engel oluyor” diyen Zorlu, “Devletin vatandaşına gerçekçi bir üretim politikası üretmek mecburiyeti varken yıllarca tüketim kaynaklı bir çıkmaz yaratıldı. Açıkçası vizyon açılımı böyle bir sistemde imkansız. Şunu da söyleyeyim, Türkiye seçime gitmeden bu sistemi mutlaka tadil (değiştirmek) etmeyi konuşacaktır” öngörüsünde bulundu.

Parti'deki istifalar ve CHP'ye geçeceği iddiası

Kürşad Zorlu, “İYİ Parti’deki peş peşe istifalar ile CHP'ye geçeceği" iddiasına ilişkin soruya şöyle yanıt verdi:

“Bir defa bu iddia kesinlikle doğru değil. CHP de kurumsal olarak hemen yalanladı zaten. Milletimin bana verdiği temsil görevini İYİ Parti’de en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum. Hemen her kesimin sorununa dikkat çekip sesi olabilme çabasındayım. İstifa eden arkadaşlar hakkında ise bir şey demek istemem. Elbette olan biteni doğru bulmuyorum. Fakat şu kadarını söyleyeyim; ister bir üyemiz ister bir milletvekili olsun kayıplar önemlidir ve üzücüdür. Gidenler gitsin noktasından bakmamak ve bir daha yaşanmaması için çaba sarf etmek gerekir. Yakında bir olağan kurultay sürecimiz olacak. Bu geçiş sürecinde birlik ve bütünlüğü korumak gibi bir vazifemiz ve zorunluluğumuz var. Teşkilatlarımızdaki yeniden toparlanmayı sağlamak da bununla ilişkili olacaktır. Ben sizinle ilk röportajımda İYİ Parti’yi (Türkiye’nin milli merkezi) olarak ifade etmiştim. Neydi bu? Türkiye’nin her yanını her insanını kucaklayabilen, Cumhuriyet değerleriyle yoğrulan ve makulü temsil eden, dünyayı iyi okuyan, buna uygun bir yenileşmeyi ve aynı zamanda mukavemet kabiliyetini bir arada tutabilen bir merkezdi. Bunu yeniden inşa edebileceğimizi milletimize göstermek mecburiyetindeyiz. İktidarı eleştirmenin yanı sıra çözümlerimizi ve buna ilişkin güveni de vatandaşlarımızda tesis etmeliyiz.”

Yazının tamamını okumak için tıklayın.