Politika

Meclis'te 'Sığınmacı' tartışması; AKP'nin Kayseri vekili Cıngı: 'Çocuk Türk' dedikosu üretildi, Emniyet Müdürümüz 'Suriyeli dahi olsa çocuktur' dedi

TBMM Genel Kurulu'nda CHP'nin Meclis Başkanlığına sunduğu, 'AKP İktidarlarının Suriye ve Sığınmacı Politikalarının Ülkemizde Neden Olduğu Toplumsal Sorunların Araştırılması ve Alınacak Önlemlerin Belirlenmesi' başlıklı araştırma önergesinin görüşüldüğü sırada DEM Parti, CHP milletvekilleri ile AKP milletvekilleri arasında tartışma çıktı. AKP Kayseri Milletvekili Cahid Cıngı, "Çocuk Türk çocuğu' diye dedikodu ürettiler Sayın Valimiz Gökmen Çiçek ve Emniyet Müdürümüz çıkıp bu çocuğun Suriyeli bir çocuk olduğunu ama Suriyeli dahi olsa çocuk çocuktur, aynı şekilde cezalandırılmalıdır dediler" ifadelerini kullandı.

Tartışmaların sürmesi üzerine Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ, birleşime 15 dakika ara verdi. Aranın ardından oylanan önerge, AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.

Kayseri'nin Melikgazi ilçesinde 1 Temmuz'da yabancı uyruklu bir kişinin 7 yaşındaki Suriyeli, çocuğu istismar ettiği iddiası üzerine Suriyelilerin yaşadığı mahallede araçlar ters çevrildi, bazı iş yerleri ateşe verildi. Valilik, olayı doğruladı.Olay yerine giden Kayseri İl Emniyet Müdürü Atanur Aydın, yaptığı açıklamada, istismara uğradığı iddia edilen çocuğun "Türk olmadığını" söyleyerek "O şahsın ve ailesiyle ilgili sınır dışı dahil her türlü işlemlerinde size söz veriyorum" ifadelerini kullandı.

Kayseri İl Emniyet Müdürü Atanur Aydın da bölgeye gelerek açıklama yaptı. Aydın, açıklamasında, istismara uğradığı iddia edilen çocuğun "Türk olmadığını" söyleyerek "O şahsın ve ailesiyle ilgili sınır dışı dahil her türlü işlemlerinde size söz veriyorum" ifadelerini kullandı.

Kayseri İl Emniyet Müdürü Atanur Aydın da bölgeye gelerek açıklama yaptı. Aydın, açıklamasında, istismara uğradığı iddia edilen çocuğun "Türk olmadığını" söyleyerek "O şahsın ve ailesiyle ilgili sınır dışı dahil her türlü işlemlerinde size söz veriyorum" ifadelerini kullandı.

Kayseri İl Emniyet Müdürü Atanur Aydın da bölgeye gelerek açıklama yaptı. Aydın, açıklamasında, istismara uğradığı iddia edilen çocuğun "Türk olmadığını" söyleyerek "O şahsın ve ailesiyle ilgili sınır dışı dahil her türlü işlemlerinde size söz veriyorum" ifadelerini kullandı.

TBMM Genel Kurulu, 'Türk Sivil Havacılık Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi' görüşmek üzere Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ başkanlığında toplandı. Parti gruplarının Meclis Başkanlığına sunduğu önergeler bölümünde CHP'nin, 'AKP İktidarlarının Suriye ve Sığınmacı Politikalarının Ülkemizde Neden Olduğu Toplumsal Sorunların Araştırılması ve Alınacak Önlemlerin Belirlenmesi' başlıklı araştırma önergesinin görüşüldüğü sırada DEM Parti milletvekilleri ile AKP milletvekilleri arasında, 'sığınmacı' tartışması yaşandı.

Önerge üzerine partisi adına söz alan DEM Parti Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, "Şimdi, bakın, 6-7 Eylül olaylarının bir benzeri yapılıyor. Şu çocuğun cinayetinde parmağınız var ey iktidar. İktidar yalnız değil, Ümit Özdağ’a da söylüyorum, sorumsuz söylemleri, kim olursa olsun, iktidarıyla muhalefetiyle sorumsuz söylemler. Can gidiyor ya can. Bu can geri gelmez arkadaşlar. Ne yapıyor Göç İdaresi, İçişleri Bakanlığı'na bağlı. Soruyorum, ya gidip Kayseri’de bir rapor çalışması yaptın mı? 'Sadece sığınmacıları gönderiyoruz, şu kadar gönderdik, elimize sağlık' diyorsun. Ya, insanlar linç ediliyor ya, katliam var" ifadelerini kullandı.

Önerge adına partisi adına söz alan AKP Antalya Milletvekili Atay Uslu, Suriyeli sığınmacıların gönüllü dönüşlerine ilişkin verileri paylaştı ve CHP'nin Sığınmacı Raporu'nda yer alan ifadeleri gündeme getirdi, şöyle konuştu:

"Bakın, CHP’nin hazırladığı bir rapor var. Bu raporu okuyorum size, kimler olduğunu göreceksiniz. '1951 Cenevre Sözleşmesi’nin koyduğu çekinceyi kaldırmalı.' Dünyanın neresinden gelirse gelsin herkese mülteci hakkı verelim, 5 yıl sonra vatandaş yapalım demektir. Biz geçici koruma statüsünü devam ettiriyoruz. Oraya şirin görünmek için rapora bunu yazıyorsunuz. Bakın, raporunuzda ne yazıyorsunuz? 'Açık kapı politikası uygulanıyor ama yetersiz,' sayfa 145, bunu CHP raporunda söylüyor. 'Mültecilere sağlanan hizmetler yetersiz' bunu siz söylüyorsunuz. Bu mu yerlilik? Bu egemen güçlerin vekili olmak, biz güvenli bölgeye dönüşle ilgili çalışma yapıyoruz, siz güvenli bölgeye destek vermiyorsunuz, bununla ilgili tezkerelere destek vermiyorsunuz. Raporunuz başka, söyleminiz başka; biz hangi CHP’ye inanacağız, kime inanacağız? Çünkü bu rapor bir yerlere şirin gözükmek için yazıldı. Keşke bu raporu okusaydınız. Biz okuduk, istifade ettik."

Uslu'nun açıklamaları üzerine kürsüye gelen CHP İstanbul Milletvekili Yunus Emre, şöyle konuştu:

"Öyle birtakım iftiralar atarak, birtakım karalar çalarak bütün bu yıkımı muhalefetin üstüne yükleyemezsiniz. Sorumluluğunuzun farkında olacaksınız, bu milletten özür dileyeceksiniz. Türkiye'yi bir sığınmacı deposu haline getirdiniz. Suriyeliden, Iraklıdan, Afganlıdan, Pakistanlıdan geçilmiyor İstanbul'un caddelerinde. Türkiye büyük bir güvenlik kaosuyla karşı karşıya, daha birkaç yıl önce İstanbul'da eğlence merkezlerinde büyük saldırılar olmadı mı yabancılar tarafından yapılan? Terör saldırıları Taksim’in göbeğinde gerçekleşmedi mi? Bu insanlar hakkında hangi incelemeler vardı, bu insanlar Türkiye'ye nasıl geldiler? Bu olayın sizin Orta Doğu politikanızla, Suriye politikanızla, sığınmacı politikanızla bir bağlantısı yok mu? Bütün bunlar ortada duracak, bizi suçlayacaksınız ha. Yazıklar olsun."

Gergerlioğlu'nun açıklamaları üzerine söz alan AKP Kayseri Milletvekili Cahid Cıngı, "Sayın Gergerlioğlu, çok doğru tespitlerde bulundu. Solingen’de yanan Türk evleri için biz neler hissediyorsak burada yapılan haksız ve gayri adil uygulamalar için de aynı şeyi hissetmek zorundayız ama objektifliğinize halel gelmesini istemiyorsanız hadisenin tamamına doğru bakmanız lazım. Orada insanlar arasında bir şayia yayıldı ve bazı tahrikçi gruplar, 'Çocuk Türk çocuğu, ciğeri patlatıldı, öldürüldü, tecavüz edildi' falan gibi bir dedikodu ürettiler, insanları tahrik etmek için. Sayın Valimiz Gökmen Çiçek ve Emniyet Müdürümüz çıkıp bu çocuğun Suriyeli bir çocuk olduğunu ama Suriyeli dahi olsa çocuk çocuktur, bu suç dünyanın her yerinde aynı sıkıntıyı doğurur ve aynı şekilde cezalandırılmalıdır dediler" değerlendirmesinde bulundu.

Emniyet Müdürümüz çocuğun Suriyeli olduğunu ama Suriyeli dahi çocuktur dedi

Cıngı'nın sözleri üzerine CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır ve DEM Parti Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Emniyet Müdürü'nün yazılı açıklaması olduğunu söylerken AKP’li milletvekilleri tepki gösterdi.

Meclis Başkanvekili Bozdağ'ın, Cıngı'nın açıklamasının ardından muhalefet milletvekillerine söz hakkı taleplerini karşılamayıp AKP Antalya Milletvekili Atay Uslu'ya söz vermesi tartışmalara neden oldu. Uslu bu esnada kürsüye gelerek, şöyle konuştu:

"Suriye'den, 'Gelenlere mülteci statüsü verelim' diyen sizsiniz, vermeyen biziz. Biz geçici koruma verdik. Neden? Çünkü biz dedik ki, er geç onlar kendi ülkelerine dönecekler. Onun için statülerini değiştirmedik. Biz güvenli bölgeyi oluşturduk, kaynak ülkede güvenli bir alan oluşturduk, güvenli ve gönüllü gidiş süreçleri oluşturduk. Sonra da siz diyorsunuz ki, 'O bölgede güvenli bölge oluşmasın, tezkereye oy vermeyelim' Neden? Kimin baskısıyla diyorsunuz, kiminle beraber hareket ediyorsunuz? Bunları değerlendirmeden, burada bizim milli olmadığımızı söylemeniz çok yanlıştır. 7 milyon insan dünyaya dağılmış Suriye'den. Bakın, 7 milyon, 3,1 milyonu Türkiye’de. Bunun dışında, 1,3 milyonu Ürdün’de, Irak’ta. Ortada bir sorun var, bu sorunu çözme konusunda irade gösterelim. Bizim güvenli bölgede yaptığımız iş, bir taraftan insanidir, diğer taraftan kendi ülkemizin birliğini, dirliğini, esenliğini koruma faaliyetidir. Teröre karşı ortaya koyduğumuz bir çalışmadır. Bakın, Kayseri’deki olay da bir göç meselesi değildir, bir provakasyondur. Bir tarafta Arap düşmanlığı, bir tarafta Türk düşmanlığı körüklensin, Türkiye oradan çıksın, teröristan olsun orası. Biz buna izin vermeyiz."

Uslu'nun ardından AKP İzmir Milletvekili Yaşar Kırkpınar, kürsüye yönelen DEM Parti Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu'na, 'Germe Sayın Gergerlioğlu' şeklinde seslendi. Gergerlioğlu, şöyle konuştu:

"Vallahi siz yalan söylerseniz, ben gererim' şeklindeki sözlerine AKP sıraları tepki gösterdi. Gergerlioğlu, "Bakın, Kayseri İl Emniyet Müdürü Atanur Aydın, bölgeye gelerek halkı sakinleştirmeye çalıştı. Aydın, 'Tepkinizi gösterdiniz, sizi anladık, mesajınızı aldık. Bundan sonra yapacağınız her türlü hareket sizinle ilgili konulara dönecek. Buradaki mağdur şahıs Türk değil, yani tecavüz edilen Türk değilmiş, sakin olun' diyor. Yahu, bütün her yerde yazdı, Yıldıray Oğur’un yazısını da oku, diğer ajansların yazını da oku. Ya Allah aşkına, burada inkar ederek bir yere varamazsınız. Bakın, ben size diyorum, şu anda Kayseri’de sığınmacılar evlerinden çıkamıyor ya, evlerinden çıkamıyor. Yani, insaf sahibi Kayserililer onlara yemek götürüyor. Ben, herkesi itham etmiyorum, provakatörlerin Allah belasını versin. O, evlerinden kaç gündür çıkamayan sığınmacılara yemek getirenlerden Allah razı olsun. Eğriye eğri doğruya doğru söylüyorum ama burada vebalin en büyüğü iktidardadır. Çünkü bütün bu yanlış politikaları yapan siz oldunuz arkadaşlar. 13 yıl boyunca, 'Zalim Esed' diyen kimdi ya? Şu anda, 'Sayın Esed' diyen kim? Allah’tan korkmuyor musunuz ya"

Gergerlioğlu'nun konuşmasına, AKP milletvekilleri, 'Yalan söylüyorsun,' 'Hayatın yalan,' 'Bağırarak konuşuyorsun' şeklinde karşılık vermesiyle milletvekilleri arasında sert tartışmalar yaşandı.

Genel Kurul'da tartışmaların sürmesi üzerine Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ, birleşime 15 dakika ara verdi.

Genel Kurul, birleşime verilen 15 dakikalık aranın ardından yeniden toplandı. Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ, CHP Grubu'nun sunduğu önergeyi oyladı. Önerge, AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.